2. Ceza Dairesi 2019/13120 E. , 2019/16937 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlâl etme ve mala zarar verme suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 151/1, 116/2-4 ve 168/1. maddeleri uyarınca 8 ay hapis, 1 yıl hapis ve 4 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair ...6. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2012 tarihli ve.... sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 12/06/2019 gün ve 42-29-2015 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/06/2019 gün ve 2019/64528 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın diğer sanıklar ... ve ...ile birlikte ...İli ...İlçesinde oto kılıfı alım ve satımı ile ilgili faaliyet gösteren müştekinin işyerine kapı kilit kısmını kırmak suretiyle girerek, işyerinden 150 adet oto kılıfını hırsızlayarak götürmelerini takiben, söz konusu eşyayı İzmir"de satmak isterken yakalandıkları iddiasıyla açılan kamu davasına ilişkin yargılama sonucunda sanıkların atılı suçlardan mahkûmiyetlerine ilişkin ...6. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2012 tarihli kararının diğer sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine verilen Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03/07/2014 tarihli ve 2013/27015 esas, 2014/19032 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere,
1-Sanık ... hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlâl etme suçlarından mahkûmiyet hükmü kurulmuş ise de; oluş ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın suça konu eşyaları çaldığına dair somut bir delil bulunmadığı ancak, sanığın aşamalardaki ifadelerinde, suça konu eşyaların satılmasına diğer sanık ... ile birlikte aracı olduğunu beyan etmesi karşısında, eylemin 5237 sayılı Kanun"un 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturup oluşturmadığının karar yerinde tartışılmamasında,
2-Kabule göre de;
a) Hırsızlık suçuna ilişkin olarak, sanık ..."ın diğer sanık ...ile birlikte ihbar üzerine gelen kolluk görevlileri tarafından suça konu eşyalar ile birlikte yakalandığı anlaşılmakla, somut olayda etkin pişmanlık hükümlerini düzenleyen 5237 sayılı Kanun"un 168. maddesindeki rızai iade (isteğe bağlı geri verme) koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik cezaya hükmolunmasında,
b) İşyeri dokunulmazlığını ihlâl etme suçuna yönelik olarak, hükmün gerekçe kısmında, eylemin gündüz vakti işlendiği kabul edildiği halde, hüküm kısmında 5237 sayılı Kanun"un 116/4 maddesi gereğince uygulama yapılarak fazla cezaya hükmolunmasında,
c) Sanığın işyeri dokunulmazlığını ihlâl etme suçunu diğer sanıklarla birlikte işlediğinin kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik cezaya hükmolunmasında,
isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ... hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de; oluş ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın suça konu eşyaları çaldığına dair somut bir delil bulunmadığının ancak, sanığın aşamalardaki ifadelerine göre suça konu eşyaların satılmasına diğer sanık ... ile birlikte aracı olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin hırsızlık suçuna iştirak ya da yardım etme değil, 5237 sayılı TCK’nın 165. maddesinde düzenlenmiş olan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturacağı, sanığın hukukî durumunun buna göre belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması nedeniyle 1 no"lu kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (KONYA) 6. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 13.02.2012 tarihli ve 2010/574 E., 2012/127 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, verilen kararın niteliği itibariyle 2 no"lu kanun yararına bozma istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 04/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.