11. Ceza Dairesi 2018/4570 E. , 2018/7820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği, Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., Ummuhan Özkan, Ümit Bayram ve Mehmet Kara haklarında nitelikli dolandırıcılık suçundan; Düşme
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan; Beraat
Haklarındaki 05.11.2008 tarihli ilk hükme konu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar kesinleşmesine rağmen gerekçeli karar başlığında sanık sıfatıyla isim ve kimlik bilgilerine yer verilen ... ve ..."in isimlerinin mahallinde gerekçeli karar başlığından çıkartılması mümkün görülmüştür.
1-Katılan vekilinin, sanıklar Ümit Bayram ve Mehmet Kara hakkında “dolandırıcılık” suçundan kurulan zamanaşımı nedeniyle düşme, sanıklar ... ve ... hakkında “sahtecilik” suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
Sanıklar hakkında verilen 05.11.2008 tarihli ilk hükmün katılan vekili ile Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 27.02.2012 tarih ve 2011/5332 Esas, 2012/2314 sayılı ilamı ile zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği anlaşılmakla; haklarındaki hükümler daha önce karara bağlanmış ve kesinleşmiş olan sanıklar Ümit Bayram ve Mehmet Kara hakkında yeniden verilen 02.02.2015 tarihli zamanaşımı nedeniyle düşme hükmü ile Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 18.02.2005 tarihli iddianamesi ile 765 sayılı TCK"nin 504/7, 80, 522 sevk maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemiyle haklarında nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açılan,sahtecilik suçundan açılmış dava bulunmayan sanıklar ... ve ...nın dava açılmayan sahtecilik suçundan beraatlerine dair hükümler yok hükmünde olduğundan ve temyiz incelemesine konu olamayacağından, katılan vekilinin anılan hükümlere vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Katılan vekilinin, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve Ummuhan Özkan hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan zamanaşımı nedeniyle düşme hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada öngörülen cezasının türü ve üst sınırına göre, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden, kamu davasının düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
3-Katılan vekilinin, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve Ummuhan Özkan hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK’nin 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.