17. Hukuk Dairesi 2017/582 E. , 2019/12020 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı olduğu araçların, davacı ..."a ait araca ve kaza sonrası yol kenarında bulunan davacılara çarpmasıyla oluşan kazada, davacıların ayaklarının kırıldığını, araç hasarı ve tedavi gideri zararlarının doğduğunu, araç bagajındaki bavulun hasar gördüğünü, Amerika seyahatleri aksadığı için ilave bilet bedeli ödemek zorunda kaldıklarını, çalışamadıkları günlerle ilgili maaş kaybına uğradıklarını, çocuklarına bakamadıkları için bakıcı masrafı yaptıklarını ve tüm davacıların manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketleri sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 8.252,00 TL maddi ve 21.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birkısım davalılar vekilleri ve davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 3.485,70 TL maddi tazminatın kaza (sigortacı için dava) tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ... Sigorta A.Ş"den tahsiline; davacı ... için 1.000,00 TL, ... için 1.500,00 TL ve ... için 200,00 TL manevi tazminatın yaralamaya neden olan davalılar ..., ..., ..., ... Film Reklamcılık Tan. Tic. Ltd. Şti"den olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; davalı ...Ş. yönünden pasif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine; hakkındaki dava işlemden kaldırılan ve yenilenmeyen davalı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına; yaralanmadan dolayı ... Sigorta"nın tedavi giderlerini karşıladığı, doktor bilirkişiden dosyaya sunulan faturaların olaya uyarlılığı yönünden rapor alınamadığı anlaşılmakla, kanıtlanamayan tedavi gideri istemi ile aşan tüm taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ..."ın temyiz talebi yönünden; 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL"ye çıkarılmıştır.
Hükmü temyiz eden davalı ..., sadece manevi tazminatlardan sorumlu tutulduğu ve ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatlara ilişkin karar, anılan tarihten sonra verildiğinden miktar itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece karar verilebileceği gibi 1.6.1990 gün 3/4 sayılı YİBK uyarınca Yargıtay"ca da karar verilebileceğinden, davalı ..."ın temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu edilen ve davacı tarafça sunulan listedeki tedavi gideri bedellerinin, davalı ...Ş. tarafından davadan önce yapılan ödemeyle karşılandığı anlaşıldığından, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine; davacı Maria"ya ait bilgisayarın kazada zarar gördüğü ve dosyaya sunulan onarım belgesinin bu zarara ilişkin olduğunun (anılan zararla kaza arasında illiyet bağı bulunduğunun) ispat edilemediği dikkate alındığında, bu zarara ilişkin tazminat talebinin reddinde bir isabetsizlik görülmemesine; davacılar için manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar, tatil amacıyla Amerika"ya gidiş yolundayken maruz kaldıkları davaya konu kaza nedeniyle, kazada zarar gören bir adet bavul bedeli, çocuklarına bakamayıp bakıcı tutarak ödedikleri bakıcı gideri ile yurtdışına gidiş ve tedavi işlerinin yürütülmesinde yardımcı olan kişiye ödenen bedelden oluşan maddi zararlarının da tazminini istemiş; mahkemece, bavul bedeli ve yardımcı kişiye yapılan ödemeye ilişkin zararın ispat edilemediği, çalışan davacılar çocukları için normal zamanda da bakıcı tuttuklarından kaza nedeniyle ilave ödeme yapmalarının mümkün olmadığı gerekçesiyle, anılan taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davaya konu kaza tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 42. maddesinde "Zararı ispat etmek müddeiye düşer, zararın hakiki miktarını ispat etmek mümkün olmadığı takdirde hakim, halin mutat cereyanını ve mutazarrır olan tarafın yaptığı tedbirleri nazara alarak onu adalete tevfikan tayin eder" düzenlemesine yer verilmiş; aynı yöndeki düzenleme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 50. maddesiyle de benimsenmiştir.
Davacılar tatil amacıyla yurtdışına gittiklerinden, yanlarında bavullarının bulunması ve kazanın oluş şekline göre de bavulun zarar görmesinin kaçınılmazlığı dikkate alındığında, bu zarar talebinin makul ve kabul edilebilir olduğu açıktır. Her iki davacının da kazada ayağının kırıldığı; ATK"dan alınan raporla 2 ve 3 aylık sürelerde iyileşebileceklerinin saptandığı; davacıların tedavileri amacıyla ancak 3. kişinin refakatiyle hastaneye gidip gelebilecekleri, ayrıca kaza nedeniyle iptal olan biletlerinin yenilenmesi, yurtdışı çıkış işlemlerinin takibi gibi işlemlerin de yine 3. kişi tarafından takibinin gerekeceği; bu işler için davacılara yardım eden 3.kişinin anılan işler için davacılardan 850,00 TL. aldığını beyan ettiği gözetilerek, davacıların bu zararlarını da ispat ettiği kabul edilmelidir.
Diğer yandan; kaza tarihinde tatilde olan ve bu nedenle çocuklarına kendileri bakarak bakıcı gideri yapmayacak olan davacıların, kazada ayakları kırıldığından 3 yaşındaki çocuklarının bakımı için bakıcı gideri ödeyip ek külfete katlanmak zorunda kalacakları gözetilmek ve dosyaya sunulan 31.08.2008 tarihli belgeyle tanık beyanı değerlendirilmek suretiyle, bakıcı gideri bedeli hakkında hüküm tesisi gerekir.
Açıklanan vakıalar karşısında; BK"nun 42. maddesi (TBK"nun 50/2. maddesi) gereği, davacılar lehine hakkaniyete uygun miktarda yardımcı kişiye yapılan ödeme, zarar gören bavul bedeli ve bakıcı giderine hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle, taleplerin reddine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."ın temyiz isteminin, mahkeme hükmünün bu davalı yönünden kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ..."a geri verilmesine 16/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.