10. Ceza Dairesi 2018/3640 E. , 2018/6996 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 18/06/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’in mahkûmiyetine dair Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/12/2017 tarihli ve 2017/324 esas, 2017/426 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 29/06/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 24/09/2013 tarihinde işlediği iddia edilen uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan dolayı 20/12/2014 tarihli iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğundan bahisle Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 02/04/2015 tarihli ve 2015/5 esas, 2015/116 sayılı kararı ile TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanunla değişik 191/8. maddesi hükmü gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 10/04/2015 tarihinde kesinleştiği,
2- Bu aşamada, sanık hakkında daha önce 03/09/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının erteleme süresi zarfında 15/06/2015 tarihinde tekrar aynı suçu işlediğinden bahisle 15/09/2015 tarihli iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/04/2016 tarihli ve 2015/663 esas, 2016/297 sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi üzerine, Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nce verilmiş olan 02/04/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması için ihbarda bulunulduğu,
3- Bu ihbar üzerine, Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 07/02/2017 tarihli ve 2016/212 esas, 2017/22 sayılı kararı ile sanığın 02/04/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/04/2016 tarihli ve 2015/663 esas, 2016/297 sayılı kararına konu olan 15/06/2015 tarihli suçu işlemiş olması nedeni ile hüküm açıklanarak TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
4- Ancak bu şekilde sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak hüküm açıklanmasına rağmen, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte sanığın tabi tutulduğu tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam edildiği ve Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11/07/2017 tarihli yazısı ile sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirildiği,
5- Bu bildirim üzerine, Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/12/2017 tarihli ve 2017/324 esas, 2017/426 sayılı kararı ile sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeni ile hüküm açıklanarak TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, sanık hakkındaki Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/04/2015 tarihli kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesince dosyanın ele alınarak 07/02/2017 tarihli kararı ile sanığın mahkûmiyetine karar verildiği hususu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde yer alan “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir.” hükmü gereğince, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sanığın mükerrer olacak şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/12/2017 tarihli ve 2017/324 esas, 2017/426 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanığın Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 02/04/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, 07/02/2017 tarihli kararla hüküm açıklanarak sanığın mahkûmiyetine karar verilip dosyadan el çekilmiş ve davanın esastan sonuçlandırılmış olması karşısında, daha sonra bu kez de sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeni ile bildirimde bulunulması üzerine, daha önce hüküm açıklanmış olduğundan bu bildirim ile ilgili herhangi bir işlem tesis edilmemesi ve yeniden hüküm kurulmaması gerekirken, sehven dosyanın yeni esasa kaydedilmesini müteakip ikinci kez hüküm açıklanarak 28/12/2017 tarihli karar ile sanığın aynı eylemi nedeni ile ikinci kez hüküm kurulmasının hukukî geçerliliği bulunmamaktadır ve yok hükmündedir.
Diğer yandan, hukuk sistemimizde hukuken geçersiz nitelikteki kararların kendiliğinden yok sayılmasını düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Bu tip kararlar, olağan veya olağanüstü kanun yolları vasıtasıyla, hukuken geçersiz olduklarına ilişkin bir tespit yapılmadıkça şeklen varlıklarını koruyacaktır. Aksi durum, mahkeme kararlarının bağlayıcı olduğuna dair Anayasa"nın 138. maddesine uygun düşmeyeceği gibi, subjektif ve keyfi yaklaşımlarla kararların uygulanmaması gibi hukuka uygun olmayan sonuçların doğmasına da yol açabilecektir.
Bu nedenle sanığın aynı eylemi nedeni ile sehven ikinci kez hüküm kurulması yasal olarak mümkün olmadığından kanun yararına bozma talebi içeriği itibariyle yerinde olsa da, esasen ortada CMK’nın 223/7. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gereken ikinci bir dava bulunmayıp, aynı dava nedeniyle sehven kurulan ikinci hükmün hukukî değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan, hukuken varlık kazanmayan bir hükme yönelik olarak da kanun yararına bozma talebinde bulunulmasının mümkün olmaması nedeniyle talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar :
Sanık hakkında 24/09/2013 tarihli eylemi nedeni ile mükerrer olarak hüküm verilen Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/12/2017 tarihli ve 2017/324 esas, 2017/426 sayılı kararının hukukî geçerliliğinin bulunmaması ve yok hükmünde olması karşısında, geçerli olmayan bir hükme yönelik olarak kanun yararına bozma talebinde bulunulması mümkün olmadığından, kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.