22. Hukuk Dairesi 2018/2662 E. , 2018/9699 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin kullandırdığı kredilerde müşteriler hakkında gerekli kontroller yapmayarak sorunlu kredilere sebep olduğu gerekçesiyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, ancak müvekkilinin başarılı bir çalışan olduğunu ve işten çıkarılışının esas sebebin hamile olması olduğunu, davalı işverenin bir yandan kapattığı şubeler sebebiyle personel azalttığını diğer yandan düşük ücretli yeni eleman aldığını, müvekkilinin kredi kullananların sunduğu belgeleri resmi kurumlardan denetleme yetkisi olmadığını, davalı işverenin kredilerinde takip/risk oranının % 2 olduğunu ve ... Şubesinin de bu oranın altında olduğunu, müvekkilinin kredi kullandırmaya tek başına yetkili olmadığını, işten çıkarmaya dayanak yapılan sorunların olağan olduğunu ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 3. bir şahsın yönlendirmesi ile sahte gelir belgesi ibraz eden müşterilerin gerekli kontrollerini gerçekleştirmeyerek davalı bankayı zarara uğrattığı ve birçok şahsın istihbarat ve kredibilite bilgisini emlakçı ile paylaştığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, davacı ile aynı eylemi yaptığı belirtilen ve raporda sözü geçen emlakçı ile şubenin ilişkisini sağlayan çalışanın sebep olduğu riskin görece düşük miktarlı olmasına göre ihtar cezası ile tecziye edilmesi, yine aynı soruşturma kapsamında işlemleri araştırılan Şube ... Müdürü ile davacı ile aynı unvandaki çalışanın ihtar cezası ile tecziye edilmesi yönündeki Müfettiş Raporundaki öneriler doğrultusunda işlem yapıldığı, aynı ortamda çalışan kişiler hakkında benzer eylemler sebebiyle farklı işlem yapılmasının işverenin eşit işlem borcuna aykırılık olduğu, davacının iş sözleşmesinin feshedilmesinin geçerli nedene dayandığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu:
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu:
Kararı, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler İş Kanunu’nun 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen haklı sebepler olduğu gibi, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesi 3. bir şahsın yönlendirmesi ile sahte gelir belgesi ibraz eden müşterilerin gerekli kontrollerini gerçekleştirmeyerek, 21 adette 448.112 TL"lik kredi kullandırdığı, 8 adette 126,723 TL"lik kısmı takip hesaplarında izlenmek suretiyle davalı Bankayı tahsil kabiliyeti şüpheli 384,106 TL kredi riskine maruz bıraktığı ve birçok şahsın istihbarat ve kredibilite bilgisini emlakçı ile paylaştığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek geçerli sebeple feshedilmiştir. Her ne kadar Mahkemece, davacı ile aynı eylemi yaptığı belirtilen ve raporda sözü geçen emlakçı ile şubenin ilişkisini sağlayan çalışanın sebep olduğu riskin görece düşük miktarlı olmasına göre ihtar cezası ile tecziye edilmesinin işverenin eşit işlem borcuna aykırı olduğu gerekçesiyle feshin geçerli olmadığı sonucuna ulaşılmışsa da, diğer personellerin davalı bankayı uğrattıkları zararın daha düşük miktarlı olduğu, hal böyle olunca burada eşitlikten bahsedilemeceği, nitekim sahte gelir belgesi ibraz edenlerin kontrollerini yapmayarak bizzat kredi kullandıranın davacı olduğu, güveni zedelenen davalının iş ilişkisini sürdürmesinin beklenemeyeceği dikkate alındığında, işverence yapılan fesih geçerli bir fesih olup talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Yukarıda açıklanan sebeplerle 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1- ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 2017/1471 esas – 2017/2400 karar sayılı ve ... 11. İş Mahkemesi’nin 2016/2 esas – 2016/528 karar sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 1.196,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25/04/2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.