12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/12016 Karar No: 2012/19467
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/12016 Esas 2012/19467 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/12016 E. , 2012/19467 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kestel İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/03/2011 NUMARASI : 2010/26-2011/9
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlar Kanunu"nun 83/son maddesi gereğince; "Yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir." Buna göre alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden alacaklı, bu alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar Devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir. Somut olayda alacaklının takip talebinde fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istediği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişinin raporunda kamu bankalarının Merkez Bankası"na bildirdikleri azami faiz oranları dikkate alınarak hesaplama yapıldığı görülmektedir. Ancak, anılan bankaların fiilen uyguladıkları oranlar ise Merkez Bankası"na bildirdikleri oranlardan daha düşük bulunmaktadır. Yapılan bu hesaplama hüküm kurmaya elverişli değildir. O halde mahkemece kamu bankalarının fiilen uyguladıkları oranlar tespit edilerek bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi, borçlunun işleyecek faiz oranı hakkındaki itirazı yönünden de olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve eksik incelemeye dayalı hesaplamaya itibar edilerek sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.