(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/1013 E. , 2015/11013 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava ve birleşen dava dilekçelerinde, davalı Federasyonun 21.10.2012 tarihli genel kurul toplantısının ve alınan kararların iptali ile kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili ile müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Davalı Federasyonun 21.10.2012 tarihli genel kurul toplantısının iptali talepleri yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edenlerden davalı ... Federasyonuna yükletilmesine,
2-Davalı Federasyona kayyım atanması talepleri yönünden;
Birleşen davanın dava dilekçesinde; davalı Federasyonun 21.10.2012 tarihli genel kurul toplantısının iptali talebi yanında Federasyonu genel kurula götürmek üzere kayyım atanması da istenmiş, mahkemece kayyım atanması koşulları oluşmadığı gerekçesiyle bu talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 397. maddesinde; vesayet makamının sulh hukuk mahkemesi; denetim makamının ise asliye hukuk mahkemesi olduğu, 419. maddesinde; vesayet makamının, gecikmeksizin vasi atamakla yükümlü olduğu, 403. maddesinde; kayyımın, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanacağı, Medeni Kanunun vasi hakkındaki hükümlerinin, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanacağı, 426. maddesinde; vesayet makamının, kanunda gösterilen hâllerde ilgilisinin isteği üzerine veya re"sen temsil kayyımı atayacağı, 427. maddesinde; vesayet makamının, bir tüzel kişinin gerekli organlardan yoksun kalması ve yönetiminin başka yoldan sağlanamaması halinde bir yönetim kayyımı atayacağı, 431. maddesinde ise; vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Türk Medeni Kanununun 75/2 maddesinde, “Yönetim kurulu, genel kurulu toplantıya çağırmazsa; üyelerden birinin başvurusu üzerine, sulh hakimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir.” hükmüne yer verilmiştir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesinde; sulh hukuk mahkemelerinin, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile diğer kanunlarda belirtilen görevleri yerine getireceği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 450. maddesinde; 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırıldığı, 447. maddesinde ise; mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, aynı Kanun"un "görevin belirlenmesi ve niteliği" başlıklı 1. maddesinde; mahkemelerin görevinin, ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu, 114/1-c maddesinde; mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut olayda; davalı ... genel kurula götürmek üzere kayyım atanması istenmiş, mahkemece kayyım atanması koşulları oluşmadığı gerekçesiyle bu talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler göz önüne alındığında; kayyım atama talebi yönünden sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan asliye hukuk mahkemesince kayyım atama davasına bakma görevinin kendisine ait olmadığı kabul edilerek dava dosyasının tefrik edilip ayrı bir esas numarası üzerinden dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kayyım atama talebinin esastan incelenerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı müdahil tarafa iadesine, 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.