Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3616
Karar No: 2018/9683
Karar Tarihi: 25.04.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/3616 Esas 2018/9683 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/3616 E.  ,  2018/9683 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 31/03/2016 tarihine kadar davalı işveren nezdinde vinç operatörü olarak çalıştığını, iş akdinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini, çalışması boyunca fazla mesai yaptığını, izinlerini kullanmadığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, aile yardımı, yıllık izin ve fazla çalışma ücretleri işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının müvekkili işveren nezdinde çalıştığını, işverene hakaret ve küfür etmesi nedeniyle iş akdinin haklı olarak feshedildiğini, ödenen aylık ücrete fazla mesai ücretinin de dahil edildiğini, izin ücret alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının 15/01/2013-31/03/2016 tarihleri arasında davalı işverenlikte çalıştığı, kıdemine esas çalışma süresinin toplamda 3 yıl, 2 ay, 16 gün olduğu ve aldığı son brüt ücretin ise 6.724,40 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir nedene dayandırılarak feshedildiğinin davalı işverenlikçe dosya kapsamında herhangi bir delil niteliğinde belge ile ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
    Davalının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, ancak kıdem tazminatı alacağı dışındaki kabulüne karar verilen alacaklarına dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken fesih tarihinden itibaren faiz uygulanması talep aşımı niteliğinde olup bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun, davacının kıdem tazminatı alacağı dışındaki kabulüne karar verilen alacaklarına dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken fesih ve ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması nedeniyle nedeniyle kısmen kabulü ile; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak düzelterek yeniden esas hakkında davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin haricindeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Taraflar arasında davacının davalı işyerinde geçen hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Davacı 15.01.2013-31.03.2016 tarihleri arasında davalının yurtdışındaki işyerinde kesintisiz çalıştığını iddia etmiş, davalı ise davacının 30.01.2013-14.02.2016 tarihleri arasında çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece davacı talebi gibi, davacının 15.01.2013-31.03.2016 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığına dair hüküm kurulmuştur. Ne var ki; Mahkemece varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
    Dosya içerisinde bulunan Sigortalı Hizmet Döküm Cetveline göre; davacının 01.10.2013-09.04.2015 tarihleri arasında sigorta bildiriminin yapıldığı anlaşılmıştır. davacı işveren yanında çalışmaya başladığı anlaşılmakla hizmet süresinin başlangıcının 15.01.2013 olarak kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak iş akdinin fesih tarihi nin 31.03.2016 tarihi olarak kabul edilmesi hatalı olmuştur. Dosya içerisinde bulunan yurtdışı çıkış kayıtlarında davacının en son 23.02.2016 tarihinde çalıştığı işyerinden Türkiyeye döndüğü ve bir daha yurtdışına çıkmadığı anlaşılmıştır. Davacının iş akdinin fesih tarihinin 23.02.2016 tarihi olduğu ve davacının davalı işyerinde 15.01.2013-23.02.2015 tarihleri arasında çalıştığının kabulü ile işçilik alacaklarının bu tarihler esas alınarak hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacının yıllık ücretli izinlerini kullanıp kullanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 59.maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Somut olayda davacı yıllık izinlerini kullanmadığını iddia etmiştir. Mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının üç yıl boyunca yıllık ücretli izin kullanmadığı varsayılarak, yıllık ücretli izin hesabı yapılmıştır.
    Dosya içerisinde bulunan izin belgeleri ile davacının yurtiçi giriş kayıt tarihleri karşılaştırıldığında, kayıtların birbirleri ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Davacının yıllık izin talep ettiği tarihler ve yurtiçinde bulunduğu tarihler tespit edilerek davacının bu sürelerde yıllık izinlerini kullandığının kabulü ile yıllık izin alacağı hesabı yapılmalıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde davalıya iadesine, 25.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi