Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 19.10.2010 tarih ve 2010/9077 esas, 2010/24656 karar sayılı bozma ilamı; "İncelenen 05/06/1961 tarih ve 1264 yevmiye nolu ipotek akit tablosu içeriğine göre; ipoteğin, 11.000 TL borç için (birinci sırada ve faizsiz olarak) tesis edildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu niteliğine göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. M.K"nun 875. maddesi gereğince alacaklı, ipoteğin fekki için ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebilir. Bu durumda borçlu, M.K"nun 883. ve İİK"nun 153. maddeleri gereğince ana para ile birlikte onun yukarıda belirtilen fer"ilerini depo etmek suretiyle, ipoteğin silinmesi için icra dairesine doğrudan başvurabilir. O halde mahkemece, yukarıda yazılı ilkeler doğrultusunda gerektiğinde bilirkişiden de yararlanılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir." şeklindedir.
Mahkeme, Yargıtay"ın bozma kararına uyulmasına karar verirse (HUMK 429 (HMK 363) ve devamı maddeleri) artık bu uyma kararı ile bağlıdır; Bozmaya uyma (ara) kararı ile, bozma yararına olan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğmuştur.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 07.03.2011 tarihli bilirkişi raporunda, ipotek bedelinin 11,00 TL olduğu, söz konusu miktarın, 05.06.1961 (ipotek) tarihinden, 09.09.2009 (dava) tarihine kadar istenebilecek yasal faiz miktarının 103,88 TL olduğu rapor edilmiştir. Bilahare mahkemece ipotek bedelinin 11.000,00 TL olduğundan bahisle yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 27.06.2011 havale tarihli bilirkişi ek raporunda, ipotek bedelinin 11,000,00 TL olduğu, söz konusu miktarın, 30.09.1962 (ipotekle temin edilmiş alacağın vade) tarihinden 09.09.2009 (dava) tarihine kadar istenebilecek yasal faiz miktarının 103.139,06 TL olduğu rapor edilmiştir. Mahkemece ipotek borçlusuna 27.06.2011 havale tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan toplam 114.139,06 TL.nin yatırılması konusunda süre verilmiş ve bu bedel yatırılmadığınadan bahisle dava reddolunmuştur.
07.03.2011 tarihli bilirkişi raporunda, 5083 sayılı Kanunun 2. maddesinde belirtilen " Türk Lirası değerler Yeni Türk Lirasına dönüştürülürken, bir milyon Türk Lirası (1.000.000 TL) eşittir bir Yeni Türk Lirası (1 YTL) değişim oranı esas alınır" hükmü karşısında,
11.000 Lira ipotek bedelinin 11,00 TL"den daha az olması ve ayrıca faiz hesabının ipotekle temin edilmiş alacağın vade tarihinden hesaplanması gerektiği halde ipotek tarihi esas alınarak hesaplanması doğru değil ise de bu hesaplamanın ipotek borçlusunun aleyhine olduğu ancak bu bedelin ipotek borçlusunun kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.
O halde İcra Mahkemesince bozma ilamına uyulduğuna göre yapılacak iş, 05/06/1961 tarih ve 1264 yevmiye nolu ipotek akit tablosu içeriğine göre, ipotek bedelinin 05/06/1961 tarihi itibarı ile 11.000 Lira olması karşısında ipotek borçlusunun kabulü de göz önünde bulundurularak 07.03.2011 tarihli bilirkişi raporu esas alınmak sureti ile ipotek borçlusuna süre verilip oluşacak sonuca göre bir bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
