MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

1-Sanığın, 16/10/2008 tarihinde icra takibine koyduğu suça konu senetteki kefil olarak gösterilen katılan ... adına oluşturulmuş bölümü sahte olarak tanzim ederek atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen kamu davasında, katılanın kefil bölümündeki imzanın kendine ait olmadığını beyan ettiği bu beyanın Ankara Polis Kriminal laboratuvarından alınan bilirkişi raporu ile doğrulandığı, sanığın soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde senedi senet borçlusu ... ve katılan ..."nın birlikte verdiklerini beyan etmesine rağmen kovuşturma aşamasında tanık ... tarafından verildiğini söyleyerek çelişkili beyanlarda bulunduğu, bozma sonrasında dinlenen tanık Doğan"ın suça konu senedi kendisinin sanığa verdiğini, verirken sadece kendisini borçlu olarak gösterdiğini ve imzaladığını, verirken senette kefil imzasının bulunmadığını beyan ettiği, Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporunda da ... isim ve adres yazıları ile imzanın ... eli ürünü olduğu, diğer yazıların bu şahsa ait olmadığı kanaati bildirilerek tanık beyanlarının doğrulandığı, Ankara Polis Kriminal raporunda ise ... adına atılan kefil imzasının ... eli ürünü olmadığının belirtildiği bu haliyle suça konu senette kefil olarak gösterilen katılana ait bölümün, bu durumdan menfaati olan sanık tarafından eklendiği kabul edilerek sanığın mahkumiyetine karar verilmesi yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
2-"16/10/2008" olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında "20/04/2006" şeklinde yanlış yazılması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.