11. Hukuk Dairesi 2016/2177 E. , 2017/1814 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/10/2015 tarih ve 2014/270-2015/650 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... A.Ş. vekili ile fer"i müdahiller ... vekili ve ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin davalı Bankanın teşvik ve yönlendirmesi ile ..."nin ... Şubesi"ne 22.000,00 TL yatırdığını, 04/11/1999-10/02/2000 tarihine %93 faiz oranıyla yatırdığını fakat vade sonu gelmeden bankanın 21/12/1999 tarihinde bankaya BDDK tarafından el konulduğunu, banka çalışanlarının ... bankasına aktarılan paranın devlet güvencesi altında bulunmadığına dair bilgi vermedikleri, bankaya el konulması sonrasında off shore hesabındaki paranın devlet güvencesi altında olmadığından bahisle müvekkiline ödeme yapılmadığını, .... yöneticilerinin bu eylemler nedeniyle bankayı vasıta kılarak dolandırıcılık suçunu işlediklerini ve mahkum olduklarını ileri sürerek 22.000,00 TL"nin mevduatın yatırıldığı 04/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili, husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye ilişkin itirazları yanında diğer davalı ... ile yapılan sözleşme uyarınca borcun asıl sorumlusunun ... olduğunu, davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye ilişkin itirazda bulunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacıların, davalı Bankanın ... / ... Şubesi"nden 04/11/1999 tarihi itibari ile 22.000,00 TL tutarında parası ile ... bankası nezdinde bir mevduat hesabı açtırdığı, davacıların alacağının ... adlı bankadan tahsil edilemediği, taraflar arasında ihtilaf konusu olan olayın tanımının .../...
bir başka tüzel kişiliği bulunan ... bankası adına toplanan mevduatın yurt dışına gönderilmeyerek aynı banka içerisinde tutulması şekli ile mevduat toplamak olarak değerlendirilmesi gerektiği, .... tüzel kişiliğinin ayrı bir tüzel kişilik olan ... adlı bankanın yurtdışında olduğunu bildiği, buna rağmen bu banka adına mevduat toplamak sureti ile davacıların zararına sebep olduğu, bu nedenle davacının açmış olduğu davasında haklı olduğu gerekçesiyle 22.000,00 TL davacı alacağına 04/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı ... A.Ş. vekili ile fer"i müdahiller ... vekili ve ... vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararı temyiz eden fer"i müdahil ..."ın dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dava,... hesabına aktarılan paranın tahsili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa"nın 3/k bendinde "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" tüketici, 3/ı bendinde ise "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma simsarlık, sigorta, vekâlet bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa"nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa"nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK"nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; davanın açıldığı 20/08/2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa"nın yürürlükte olduğu, davacıların ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı banka vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın res"en BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı banka ve fer"i müdahil ... vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.