14. Hukuk Dairesi 2018/1143 E. , 2018/8867 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.11.2015 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 14.02.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, taraflar arasında 10.06.2009 tarihinde harici satımla 153.500,00TL bedelli Taşınmaz Mal Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesi düzenlendiğini, davalının bu sözleşme ile ... ili, ... ilçesi, ... Mah. 2947 ada, 54 parselde (önceki parsel numaraları 13, 14, 15, 16, 19) yapımına başlanan ... 2 adlı projede A2 Blok 16. Kat, 109 konum No"lu bağımsız bölümü inşa etmeyi ve en geç 30.06.2011 tarihinde anahtar teslim olarak davacıya teslim etmeyi taahhüt ettiğini, davacının da 153.500,00TL"yi ödemeyi taahhüt ettiğini ve 10.06.2014 tarihi itibari ile tüm ödemelerini tamamladığını, ayrıca tapu masraf bedeli ve abonmanlık bedeli olarak 6.373,00TL’yi de davalıya ödediğini, alınan bağımsız bölümün 12 ay gecikmeli olarak Aralık 2012 tarihinde fiili olarak davacıya teslim edildiğini, belirterek dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğundan davanın reddine karar verilmesini, dairenin tesliminin çok daha önce yapıldığı için tahakkuk eden 2280,00TL emlak vergisi ödemesinin bulunduğunu ve ödenmediğinin tespit edildiği, bu ödemelerin tamamlanmadan davacının adına devir talebinde bulunmasının haksız olduğu, sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmeyen davacının iş bu davayı açmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, sözleşme şartına göre davacının müvekkile bu bedelleri ödemesi halinde müvekkilinin tapu devrini yapmaya hazır olduğunu, davacının gereken ödemeleri yapmaması nedeni ile tapu devri yapılamadığından ve eldeki davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini belirterek davanın reddiyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davanın kabulü ile, ... ... ... Mah 2749 ada 54 parsel de kayıtlı... 2 adlı projede 54. Blok 16. Kat a-2 giriş 109 No"lu bağımsız bölümün davalı adına tapusunun iptali ile davacı adına tapu kayıt ve tesciline, emlak vergisi rayiç bedel farkı ve dask tutarlarından tahakkuk tarihindeki kayıt malikinin sorumlu olduğunun tespitine, taraflar arasındaki sözleşmesinin 5/10 maddesinde belirtilen giderlerin davacı alıcı tarafından karşılanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf talebi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
Somut olaya gelince; yerel mahkemece, hükmün 1. bendinin 3. paragrafında "Emlak vergisi rayiç bedel farkı ve dask tutarlarından tahakkuk tarihindeki kayıt malikinin sorumlu olduğunun tespitine, taraflar arasındaki sözleşmesinin 5/10 maddesinde belirtilen giderlerin davacı alıcı tarafından karşılanmasına" denilerek infaza elverişli olmayan bir karar verilmesi ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince de bu duruma dikkat edilmeden istinaf talebinin esastan reddedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.