Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması
Hüküm : 1)TCK"nın 302/1, 31/3, 62, 63. maddeleri uyarınca
mahkumiyet
2)TCK"nın 174/1-2, 31/3, 62, 52/2-4, 63. maddeleri
uyarınca mahkumiyet kararlarına yönelik istinaf
başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Cizre Ağır Ceza Mahkemesinin 03.03.2015 tarihinde kesinleşen 23.02.2015 tarih ve 2014/645 Esas 2015/68 Karar sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK"nın 221/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümleri uygulanıp ceza verilmesine yer olmadığına ve bir yıl süreyle denetimli serbestlik uygulanmasına karar verilen suça sürüklenen çocuğun, denetim süresi içinde temyiz incelemesine konu işbu dosya kapsamındaki suçu işlemek suretiyle denetim yükümlülüğünü ihlal ettiğinden anılan dosyaya ihbarda bulunulması mümkün görülmüş; başka dosya sanığı..."ın teşhisinde suça sürüklenen çocuğun 2015 yılında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü binasına yapılan saldırıda yüzü kapalı halde kaleşnikof silahla nöbet tuttuğunu ifade etmesi ve 23.11.2017 tarihli araştırma tutanağında bu olayın meydana geldiğinin belirtilmesi karşısında suça sürüklenen çocuk hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan zaman aşımı süresi içinde işlem yapılabileceği değerlendirilmiş; TCK’nın 174/1-2 maddeleri gereğince tayin olunan 10 yıl 6 ay hapis cezasından TCK’nın 31/3. maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılırken cezanın "7 yıl" yerine "6 yıl 12 ay" olarak belirlenmesi, TCK"nın 62. maddesinin tatbiki sonrasındaki sonuç ceza doğru hesaplandığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip suça sürüklenen çocuğun üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğunun belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçunun sübutu kabul edilmiş, cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde eleştiri nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.