17. Hukuk Dairesi 2018/11 E. , 2019/12010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; dava dışı ...’nun sevk ve idaresindeki aracın, müvekkilinin eşi ...’nun sevk ve idaresindeki müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğu, davalı ... şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan motosikletle çarpışması neticesinde 03/02/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere ve belirsiz alacak davası olarak, geçici/kalıcı iş gücü kaybı için şimdilik 100,00 TL, yaşam boyu bakıcı gideri için şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ön incelemenin yapılacağı 12/05/2015 tarihli celsede müvekkili ..."nun vefat ettiğini beyan etmiş, sonrasında mirasçılar adına düzenlenen vekaletname ile birlikte verdiği dilekçede ve 03.11.2015 tarihli celsede davaya davacının mirasçıları ... ve ... yönünden davanın devamına karar verilmesini; ayrıca ölüm sebebi trafik kazasına bağlı olarak gerçekleşmiş ise, müteveffanın eşi ..."nun destekten yoksun kalma tazminatının da hesaplanması gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, geçici/kalıcı işgöremezlik tazminatı ve bakıcı gideri yönünden; davacının kazadan ve davadan sonra 07/10/2014 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından davanın konusuz kaldığı, iş görememezlikten kaynaklanan tazminat alacağı olmadığı gerekçesiyle konusuz kalan davanın reddine; davacı müteveffanın eşi ...’nun destekten yoksun kalma talebi yönünden; ölen davacı ..."nun yolcu olarak bulunduğu motosikletin maliki (işleteni)"nin davacının vasisi olarak görünen ... olduğu, davacı ..."nun kazadan ve davadan sonra ölümü nedeniyle yeni vekaletname eklenerek davaya dahil olmak isteyen işleten ve kazaya sebebiyet veren ..."nun işleten olması nedeniyle onun sorumluluğunu üstlenmiş olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olan davalının sorumlu tutulması mümkün bulunmadığı ve davacının ölümü ile ispatlanabildiği takdirde istenebilecek tazminat taleplerinin başka bir dava konusu olabileceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mirasçı eş ...’in destekten yoksun kalma talebinin ayrı bir davanın konusu olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarardan kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın taraf ehliyetini düzenleyen 50.maddesinde, "medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu", TMK."nın 28. maddesinde de "kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayacağı ve ölümle sona ereceği" düzenlenmiştir.
Dava dilekçesiyle, davacı ... için, davaya konu kaza sonucu yaralanması nedeniyle geçici/kalıcı işgöremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatı isteminde bulunulmuş; yargılamanın devamı sırasında (07.10.2014 tarihinde) davacı ... vefat etmiştir.
Ölüm ile kişilik hakları son bulduğundan yargılama sırasında öldüğü anlaşılan davacı ...’nun mirasçılarının davaya dahil edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması suretiyle yargılamaya devam edilmesi sonucuna göre karar verilmesi gerekmeketedir. Nitekim, davacılar vekili davacı ...’nun veraset belgesini ibraz etmiş, mirasçılarının oğlu ... ve vasi sıfatıyla davayı açan eşi ... olduğunu, mirasçılar adına davaya devam ettiklerini beyan etmiş ve vekaletnamesini sunmuştur. Böylelikle dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 27/1. maddesi gereğince, gerçek kişiler yönünden maddi hukuk bakımından hak ehliyeti ve usul hukuku bakımından da taraf ehliyeti ölümle son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen ve mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar ise tarafın ölümü ile konusuz kalmaz, bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir.
Açıklanan tüm maddi ve hukuki vakıalar karşısında mahkemece; davanın devamı sırasında ölen davacı ...’nun davada taraf olma ehliyetinin son bulduğu, davacının malvarlığına ilişkin olan tazminat haklarının mirasçılarına geçtiği, ölüm ile kişilik hakları ve vekillik ilişkisi son bulduğundan karar tarihinden önce öldüğü anlaşılan davacı ...’nun yargılama sırasında öldüğü ve mirasçıları davayı takip ettiklerini bildirdikleri halde, mahkemece; murisin tüm tedavi evraklarının getirtilerek ATK"dan murisin geçici iş göremezlik süresi, kalıcı maluliyet oranı ve bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığı hususunda rapor aldırılması buna göre davacı murisin geçici ve sürekli iş göremezlik zararının ve bakıcı gideri zararının, kaza tarihinden ölüm tarihine kadar belirlenerek davacı murisin mirasçılarının miras payları oranında tazminata hükmedilmesi gerekirken, mirasçılar lehine değil de ölü kişi aleyhine olacak şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma ilamının neden ve şekline göre davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.