(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/19749 E. , 2015/10997 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00.-TL nin davalıdan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı sandığa üye olduğu dönemde ödediği aidatlar sonucu 2003 tarihinde emekli olduğunu, ancak emeklilik yardımından yararlanması isteminin sandık tarafından reddedilmesi üzerine idare mahkemesinde bu red işleminin iptali ile kendisine ödenecek emeklilik yardımının belirlenmesi için dava açtığı ve kazandığını, idarece eksik belirlenen emeklilik yardımı ve bu nedenle uğramış olduğu zarar da dikkate alınarak sandık mevzuatı uyarınca emekli olması nedeniyle kendisine ödenmesi gereken emeklilik yardımı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3000 TL nin daha sonra da ıslah dilekçesi ile bu bedel arttırılarak 6.583,56 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Anayasanın 135. maddesi kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarının, belli meslek mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfeatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak, meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında ve gizli oyla seçilen kamu tüzel kişileri olduklarını vurgulamıştır.
13.01.1943 tarih ve 4357 sayılı Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına, Terfi, Taltif Ve Cezalandırılmalarına Ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık Ve İçtimai Yardım Sandığı İle Yapı Sandığına Ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanun"un 14.05.1958 tarih ve 7117 sayılı Kanunla değişik 11. maddesinde," Hükmi şahsiyeti haiz ve Maarif Vekaletine bağlı olmak üzere (İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve İçtimai Yardım Sandığı) adı ile bir sandık kurulur. Maarif Vekaleti bütçesinden maaş alan ilkokul öğretmenleri, ilkokul yardımcı ve stajyer öğretmenleri, arızalı çocuklara ilk tahsilini veren müesseselerin ./...
öğretmenleri, Maarif Müdürleri, İlköğretim Umum Müdürlüğü ve Maarif müdürlüklerinde vazifeli memurlar ile Sandık işlerinde çalışan memurlar Sandığa azadırlar. Anılan Yasa"nın verdiği yetkiye dayanılarak Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan ve 22.03.1995 tarihli, 22235 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan ... Anastatüsü"nün 12. maddesinde, Genel Müdürlüğün, Sandık Genel Müdürü ile ihtiyaca göre tespit olunacak Genel Müdür Yardımcıları, memur ve müstahdemden oluşacağı ve Genel Müdür ile Yardımcılarının, 657 sayılı Yasa"nın öngördüğü memur olma şartlarını taşıyanlar arasından atanacağı belirtilmiş; 15. maddesinde, Sandık üyelerine: 1- İkraz (T.C. Emekli Sandığının ikraz usullerine göre Yönetim Kurulu kararı ile), 2- Evlenme Yardımı, 3- Tabii Afet Yardımı, 4- Şehit Yardımı, 5- Ölüm Yardımı, 6- Maluliyet Yardımı, 7- Emeklilik Yardımı şekillerinde sosyal içerikli yardımlar yapılması öngörülmüş; 19. maddesinde, 4357 sayılı Yasa"nın değişik 11. maddesi gereğince kesilecek aidatların saymanlıklarca üyelerin aylık bordrolarından kesilerek Sandık hesabına intikal ettirileceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, Anastatünün 17. maddesine dayanılarak Milli Eğitim Bakanlığınca çıkarılan ... Sosyal Yardımlar Yönetmeliği ile de, Sandık üyelerinin yardımlara nasıl hak kazanacağı, yapılacak yardım miktarı, müracaat şekli, ibrazı gereken belgelerle ilgili iş ve işlemlerin esasları düzenlenmiştir.
Yasakoyucunun, Anayasaya uygun olmak koşulu ile kamusal ihtiyaçların gerekli kıldığı hallerde herhangi bir alanı yasal statü içine alarak bir kamu hizmeti tesis etmesi her zaman olanaklıdır. Nitekim, yasakoyucu tarafından, 4357 sayılı Yasa"nın konuya ilişkin hükümleriyle, üyelerinin kendi maddi olanaklarıyla dayanışmalarını sağlamak amacıyla ... kurulmuş olup, bu amacın gerçekleştirilmesinde Sandığı kamusal hak ve yetkilerle donatan ve işlemlerinin kapsam ve sınırını tayin eden yasal düzenlemelerin idare hukuku alanını ilgilendiren düzenlemeler olduğu tartışmasızdır.
Öte yandan, Sandık Genel Müdürlüğünde asli ve sürekli hizmetlerin kamu personeli eliyle yürütüldüğü ve Sandığa yasa ile kamusal yetkiler ve ayrıcalıklar tanındığı gözönüne alındığında, ..."ın yasa ile kurulmuş tüzel kişiliğe sahip bir "kamu kurumu" olduğunda; kamu görevlilerine sağladığı hizmetlerin de kamusal nitelik taşıdığında kuşkuya yer bulunmamaktadır. Üyelerin Sandıkla ilişkileri bakımından hukuki durum incelendiğinde: üyeliğin yasa ile zorunlu kılınması ve Sandığın da sadece üyeleri için Yasa"da ve Anastatü"de belli edilen sosyal yardımları sağlamak şeklindeki kamusal nitelikli hizmetleri yerine getirmek amacıyla kurulmuş olması karşısında, "Sandık" ile "üye" arasındaki ilişkinin bir idare hukuki ilişkisi olması doğaldır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, yasa ile kurulan tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu niteliğinde olan ... tarafından kuruluş amacı doğrultusunda üyelere ödemekle yükümlü olduğu sosyal yardımlar hakkında kamu gücüne dayalı resen ve tek taraflı olarak tesis edilen işlemlerin idari nitelik taşıması karşısında ... ile üyesi arasındaki ilişkiden doğan davanın idari yargıda görülüp çözüme ulaştırılması gerekir. Uyuşmazlık mahkemesinin 16/04/2001 tarih 2001/5 esas 2001/12 karar sayılı kararı da bu yöndedir. Dava kamu kurumu olan ...’a üye olan davacıya ödenmesi gereken yardımın tahakkuk ve tespitinde hatalı davranılarak, yapılan işlemin
geçersiz olduğu ve mevzuata uygun olarak tespit edilecek miktarın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davanın bu niteliği itibariyle mahkemece davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden bahisle yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.