20. Hukuk Dairesi 2017/6355 E. , 2017/4401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin olarak açılan davada ... 1. Asliye Hukuk ve ... Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı Orman Yönetimi vekili dava dilekçesinde özetle; ... ... köyünde kain 1413 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tapuda kayıtlı olduğunu, 1993 yılında yapılan orman kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının kısmen iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava devam ederken çekişmeli taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca davalı olarak tutanak düzenlendiğinden kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... Kadastro Mahkemesi ise davanın mülkiyete ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 27/1. maddesinde yer alan “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re"sen devrolunur.” hükmünün uygulanabilmesi için, genel mahkemedeki davanın, yürütülen kadastro faaliyetinin kapsamına girecek nitelikte bir ihtilafı içermesi zorunludur.
3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosunun amacı “Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin” yapılmasıdır. Görüldüğü üzere uygulama kadastrosunun amacı ve kapsamı, kadastro paftalarında yer alan taşınmaz sınırlarına ilişkin teknik hataları gidermektir. O halde, uygulama kadastrosu nedeniyle, genel mahkemelerden aktarılabilecek davaların, sınır ihtilafına ilişkin olması; başka bir anlatımla, verilecek nihai karar sonunda taşınmazların pafta haritasındaki sınırlarının ve/veya yüzölçümlerinin değişmesi sonucunu doğurabilecek nitelikte olması zornludur. Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "Sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır.
Genel mahkemede mülkiyete yönelik açılan dava sonucu verilen hüküm, taşınmazların kadastral sınırlarını (çaplarını) değiştirmez. Bu nedenle mülkiyete yönelik tapu iptal ve tescil davaları, uygulama kadastrosu nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir.
Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “Müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptali ve tescil davaları”, “Kadastro Kanunun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, “Tapu kaydında yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar” dır.
Somut olayda dava, mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil istemli bir dava olup, kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme, ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.