19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16383 Karar No: 2016/5973 Karar Tarihi: 06.04.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/16383 Esas 2016/5973 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafından davacıya karşı yapılan bonoya dayalı takip sonucu, davacı ödeme yaparak ibraname aldığını belirtmiş ancak davalı bu ödemenin farklı bir alacakla ilgili olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, ispat yükünün davalıda olduğunu ancak davacının yeterli kanıt sunmadığını ve bu nedenle tazminat talebinin reddedildiğini açıklamıştır. Ancak Yargıtay, ibraname belgesinin hatalı değerlendirildiğini ve davacının ödemesinin farklı bir alacağa ilişkin olduğunu kanıtlaması gerektiğini belirtmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, Borçlar Kanunu, İcra ve İflas Kanunu.
19. Hukuk Dairesi 2015/16383 E. , 2016/5973 K. "İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı takip yaptığını, müvekkilinin takip üzerine haricen davalıya ödeme yaparak ödemeye ilişkin davalıdan belge aldığını, davalının takibe devam ettiğini ileri sürerek, ödeme nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan oto kiralama sözleşmesi nedeni ile başka bir alacağının mevcut olduğunu, delil olarak sunulan belgenin bu alacağa ilişkin verildiğini, bonoya dayalı yapılan takibin ayrı bir borca ilişkin olduğunu, bono bedelinin ödenmediğini savunarak, davanın reddini ve icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkemece, takip konusu bono nedeniyle yapılan takipte ödemeden dolayı borçlu olmadığını ispat yükünün davacıda olduğu, davacının delil olarak sunduğu belgede, belgenin hangi borca ilişkin verildiğine dair delil ibraz edilmediği, davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılması üzerine davacının davalıya yemin teklif ettiği, davalının yemini usulüne uygun şekilde eda ettiği gerekçesiyle davanın ve takiple ilgili olarak tedbir kararı verilmediğinden tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı aleyhine 8.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak yapılan icra takibinde, davacı takip tutarı olan toplam 8.159,48 TL"yi ödediğini bildirmiş ve bu konuda 09.01.2014 tarihli ibranamenin kendisine verildiğini beyan etmiştir. Davalı ödemeyi kabul etmiş ancak ödemenin bir başka alacağa ilişkin olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda ispat külfeti davalıya geçmiş olup, davacı tarafından yapılan ödemenin bir başka alacağa ilişkin olduğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece bu yön dikkate alınmadan, ibra belgesi hatalı değerlendirilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.