KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1. Sanığın mağduru kastederek söylediği: “Beni burada sinir ediyorlar, hatta kendisi burada onu sinkaf edeceğim, köye gelsin onu delik deşik edeceğim, uzman mıdır nedir bana komutanlık taslıyor" şeklindeki sözlerinin bir bütün halinde TCK’nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde belirtilen tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasıflarında yanılgıya düşülerek ayrı ayrı tehdit ve hakaret suçlarından hükümler kurulması, 2. Sanık aşamalardaki savunmalarında ve mağdur beyanında sanığın epilepsi hastası olduğu ve olay anında sara nöbeti geçirdiğine yönelik beyanları karşısında; sanığın 5237 sayılı TCK"nın 32. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı usulune uygun araştırılıp saptandıktan sonra hukuki durumu- nun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması, Kabule göre de; Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetin, kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması, karşısında sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğ- nameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderil- mesine, 19/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.