22. Hukuk Dairesi 2015/26860 E. , 2018/9644 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Şirkette 15.12.1980 tarihinde işe başladığını, 01.09.2000 tarihinde emekli olduğunu, emekli olmasının akabinde yeniden aynı iş yerinde işe devam ettiğini, iş akdinin haksız feshedildiği 30.05.2011 tarihine kadar çalıştığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağı, hafta tatili, fazla mesai, genel tatil ve yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 01.12.1981-30.07.2000 ile 02.09.2000-30.05.2011 tarihleri arasında davalı Şirkette çalıştığı kabul edilmiş, Mahkemece sözkonusu hizmet süresine göre yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak varılan sonuç eksik araştırmaya dayalıdır.
Davacı sigorta hizmet cetvelinde, 01.12.1981-30.07.2000 dönemine ilişkin kayıt bulunmaktadır. Hizmet cetvelinde 1989, 1990 ve 1991 yıllarında ... İnş. San ve Tic. Ltd. Şti tarafından bildirim yapıldığı görülmekte olup ancak anılan işverenlik ile davalı Şirket arasında ne tür bir bağlantı olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu durumda davacının sigorta hizmet cetvelinde kayıtlı, 1989, 1990 ve 1991 yıllarında işveren olarak gözüken işyeri ile davalı Şirket arasında organik bağ, birlikte istihdam, işyeri devri gibi hususlar olup olmadığı araştırılarak, davacının hizmet süresi kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır. Davacının çalışma süresi ile ilgili olarak belirtilmesi gereken diğer bir hususta, sigorta hizmet cetvelinde, 02.09.2000-30.05.2011 dönemine ilişkin kayıt bulunmamaktadır. Bu durumda bu döneme ilişkin olarak davacı tanığı yeniden dinlenerek ve gerekirse davacı tanığının sosyal güvenlik kurumu kaydı da getirtilmek suretiyle birlikte çalıştıkları süre net olarak tespit edildikten sonra, birlikte çalıştıkları dönem ile sınırlı olarak tanığın anlatımları ile tüm deliller yeniden değerlendirilerek, davacının çalışma süresi konusunda bir sonuca varılmalıdır.
3-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı aylık 2.525,00 TL ücretle çalıştığını iddia etmiştir. Davacı tanığı aylık ücret miktarı ile ilgili beyanda bulunmamıştır. Mahkemece, emsal ücret araştırması yapılmış, ... Koop İş Sendikası cevabi yazısında, brüt 2.525,00 TL , ... Ticaret Odası ise, 3568 sayılı Kanun gereği ... Bakanlığı"nca resmi gazetede her yıl serbest muhasebeci mali müşavirler için belirlenen asgari ücret tarifesi üzerinden aylık net maaş alabileceğini, ... Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası da; asgari ücretin altında olmamak kaydıyla taraflarca serbestçe belirlenebileceğini bildirmişlerdir. Mahkemece, ... Koop İş Sendikasınca bildirilen ücret miktarı esas alınarak davacının aylık ücretinin brüt 2.525,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Ancak yapılan emsal ücret araştırması yetersiz olup, araştırma genişletilerek, işçinin meslekte geçirdiği süre, iş yerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili meslek odalarından ve diğer kuruluşlardan yapılacak emsal ücret araştırması ve Türkiye İstatistik Kurumu"nun resmi internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama” kısmındaki bilgiler dikkate alınarak araştırma genişletilmeli ve dosya kapsamındaki tüm deliller bir arada değerlendirilerek, aylık ücret miktarı noktasındaki uyuşmazlık çözümlenmelidir.
4-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, işçinin ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı ve yıllık ücretli izinlerini kullanıp kullanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, Hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, Hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde tüm çalışması boyunca hiç yıllık ücretli izin kullanmadığını ve altmış ay (beş yıl) boyunca hiç ücret almadığını iddia etmiştir. Mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının yirmidokuz yıl boyunca yıllık ücretli izin kullanmadığı ve beş yıl boyunca hiç ücret almadığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacının, yirmidokuz yıl hizmet süresince hiç yıllık izin kullanmadığı ve beş yıl boyunca hiç ücret almadığı iddiaları hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece davanın aydınlatılması ödevi çerçevesinde davacının bu konudaki beyanları alınarak sonucuna göre ücret alacağı ile yıllık ücretli izin alacağı talepleri hakkında karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 24.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.