3. Hukuk Dairesi 2016/19575 E. , 2018/5862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tarımsal sulama abonesi olduğunu, mevcut borçlarını taksitlendirmek için 2011 yılında davalı kuruma (..."a) başvurduğunu, yapılandırmak istediği mevcut borcları dışında 2009 yılının 7.ayına ait olduğu öne sürülen 27,178,50 TL"lik bir fatura borcunun daha kendisine bildirildiğini, ancak böyle bir tüketimi olmadığını belirterek söz konusu faturaya itiraz ettiğini ve bu borcu taksitlendirme dışı bıraktığını, bu borcun kendisine ait olmadığını, mükerrer düzenlenmiş bir fatura olabileceğini ileri sürerek, 2009/07. dönemine ait faturadan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, yargılama aşamasında davacı vekili davasında taraf değişikliğine giderek davayı ..."a yönelttiklerini belirtmiştir.
Davalı ...; ... ile aralarındaki işletme hakkı devir sözleşmesine göre davada hasmın ... olduğunu, davacının faturaya süresinde itiraz etmediğini, faturalandırmanın usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Davalı ...; dava konusu faturanın mükerrer olmadığını, faturalandırmanın mevzuata uygun olarak yapıldığını, işletme hakkı devir sözleşmesine gereğince iş bu davada sorumluluğun ..."a ait olduğunu beyanla davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davalı ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile, davacının ... nolu tarımsal sulama amaçlı elektrik abonesine ilişkin olarak 07/2009 dönemine ait ... tahakkuk fiş nolu fatura nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine; karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, fatura borcuna dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK"nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmasının gerekli ve yeterli olduğu belirtilmiş; müteakip 5. maddesinde ise, “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak da sözkonusu olmaz.Somut olayda; davacı ile davalı ... arasındaki aboneliğin tarımsal sulama aboneliği niteliğinde olduğu ve davaya konu edilen faturanın da bu aboneliğe ilişkin olduğu anlaşıldığından; uyuşmazlığın çözümü Ticaret Mahkemelerinin değil Genel Mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak da olmaz.
Mahkemece; davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken, ticaret mahkemesi sıfatıyla hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.