11. Hukuk Dairesi 2016/762 E. , 2017/1801 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 06/05/2015 tarih ve 2014/84-2015/581 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirkete yurtiçi mal taşımacılığı sorumluluk sigorta poliçesiyle sigortalı ... Hiz. Tic. A.Ş. tarafından taşımacılığı yapılan emtianın, davalıların malik ve sürücüsü olduğu günlük kiralık kamyon ile nakledilirken zarara uğradığını, müvekkili tarafından davalı alt taşıyıcıların vermiş olduğu zararlardan dolayı 59.003,00 TL"nin 13.05.2009 tarihinde sigortalısına ödendiğini, davalılara ödeme ihbarında bulunulmasına rağmen neticesiz kaldığını, ardından davalılar aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durdurulduğunu ileri sürerek davalıların icra takibine vaki itirazlarının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; taşınan ürünlerin bir kısmının zarar gördüğü halde davacı şirketçe tümünün bedelinin ödendiğini, kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere kazanın meydana gelmesinde havanın yağışlı ve zeminin ıslak olmasının önemli rol oynadığını, müvekkillerinin kazada tam kusurlu sayılarak hasarın tamamından sorumlu tutulmasının doğru olmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacı ... şirketinin ancak gerçek zarar miktarını talep edebileceği, gerçek zararın toplam 2.611,50 TL olduğu gerekçesiyle itirazın kısmen iptali ile 2.611,50 TL asıl alacak 212,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.823,72 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, yurtiçi mal taşımacılığı sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminatın tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, bozma ilamına uyularak, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmeden karar verilmiştir. Gerçektende, bozma ilamında belirtildiği üzere, dosya kapsamında bulunan ekspertiz raporunda, hasarlı ürünlerin ... A.Ş. deposunda olduğunun bildirildiği, söz konusu depoya gidilerek depo sundurma altına boşaltılan emtiada yapılan incelemede tahta palet üzerinde orijinal karton kolilerinde oldukları haliyle belirtilmekte olan çeşitli tip serumların taşıma esnasında meydana gelen devrilme şeklindeki trafik kazası sonucu almış oldukları fiziki darbelere bağlı olarak hazır takım poşet serumların sıkışma, ezilme, deformasyon neticesinde büyük oranda kulllanılmaz durumda olup, şişe serumların kırık akarlı oldukları, kırıklardan akan serumların diğer sağlam kalanları kirlettiği, ürünlerin hijyen özelliğinin yitirildiğinin çekilen fotoğraflarla belgelendiği, ... A.Ş. kalite kontrol ilgilisince düzenlenen 20.03.2009 tarihli e-mail yazışmasında emtianın hasarlı olması sebebi ile tamamı için imha kararı verildiği, böylece araçta bulunan muhtelif serum emtiasının kırılma-ezilme şeklinde hasarlandığının tespit edildiği, hijyen özelliğini kaybetmeleri nednniyle imha kararı alındığı ve herhangi bir ticari değerinin kalmadığı ifade edilmiştir. Yine alıcı ... A.Ş"nin 12.12.2011 tarihli yazı cevabıyla da ..."dan ..."e nakledilirken meydana gelen kaza nedeniyle ürünlerin hasarlandığı, 20/03/2009 tarihinde ilgili ürünlerin kontrol edildiği, kontamine olmuş bu ürünlerin, kullanılması durumunda, hastada meydana gelebilecek komplikasyonları önlemek amacıyla imhalarına karar verildiği bildirilmiştir. Bu durumda, mahkemece, taşımaya konu serum emtiasının tekrar kullanılmasının mümkün olmadığı ve tamamının hasarlandığı kabul edilerek, davalıların talep edilen tazminatın fahiş olduğu yönündeki savunmaları gözetilip bu hususta bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şeklide hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.