Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11195
Karar No: 2018/9611
Karar Tarihi: 24.04.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/11195 Esas 2018/9611 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/11195 E.  ,  2018/9611 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan ... ... Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı; davalı işyerinde 05.01.2000-22.03.2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin davalı şirketler tarafından haksız ve usulsüz olarak feshedildiğini beyanla, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik ücret alacaklarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalılar vekili, davacının taleplerinin haksız bulunduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. ile kaydi alt işveren olan davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki alt işverenlik ilişkisinin İş Kanunun 2. maddesi hükmüne açıkça aykırı olduğu, bu nedenle davacının baştan itibaren asıl işveren olan ... ... San. ve Tic. Ltd. Şti"nin işçisi sayıldığı, davacının hak ve alacaklarından asıl ve gerçek işveren ... ... San. Ve Tic. Ltd. Şti."nin sorumlu olduğu, kaydi işveren olarak görülen ... San. ve Tic. Ltd. Şti."nin işverenlik sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz
    Karar, davacı ve davalı ... Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Somut olayda; Mahkemenin, davalı şirketler arasındaki kayden görünen asıl alt işverenlik ilişkisinin; Çalışma Bakanlığı ... Bölge Müdürlüğünün 13.02.2008 tarihli yazısında belirtildiği üzere, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2. maddesine aykırı olarak, maliyetleri düşürmek amacıyla asıl işin bir kısmının bölünerek aynı işyerinde faaliyette görünen davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti"ye verilmesi nedeniyle muvazaalı bulunduğu yönündeki tespiti yerinde olmakla beraber, kimsenin kendi muvazaasından yararlanamayacağı ilkesi karşısında, davacının hizmet döküm kaydında işvereni görünen davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. bakımından husumet yönünden ret kararı verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacının fazla çalışma ücret alacaklarının belirlenmesi konusunda uyuşmazlık mevcuttur.
    Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Somut olayda; davacı haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı halde ücretinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise davacının hak ettiği fazla çalışma ücret alacaklarının bordrolara yansıtılarak ödendiğini savunarak, dosyaya fazla çalışma ve tatil fazla mesai ücreti açıklamalı tahakkukları içeren imzalı ücret bordrolarını sunmuştur.
    Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; davacının haftanın 6 günü 08:00-17:00 arası çalışmak suretiyle haftalık 3 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmiş, sunulan bordrolardaki fazla çalışma ücret tahakkuklarının ise 17:00 sonrası çalışmalara yönelik olduğu, bu nedenle davacının fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği ifade edilerek hesaplama yapılmıştır. Oysa, davacı tarafça sunulan imzalı bordroların sahteliği iddia edilmemiş olmakla, genel uygulamanın aksine değerlendirme yapılması mümkün değildir. Buna göre; imzalı bordrolarda fazla çalışma ücret tahakkukları olan ayların dışlanarak buna göre alacağın bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken, anılan şekilde yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak verilen karar hatalı olmakla, bozulması gerekmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24.04.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi