22. Hukuk Dairesi 2018/4194 E. , 2018/9603 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirkette 07.05.2014 tarihinden itibaren operasyon ve eğitim direktörü olarak çalıştığını, ancak iş akdinin 01.06.2015 tarihi itibariyle uygulanmaya başlayan tasarruf tedbirleri yüzünden, personel azaltımına gidilmesi ve çalışmakta olduğu operasyon ve eğitim direktörlüğünde 2 kişinin çalışmakta olması ve kadronun bir kişiye düşürülmesi sebebiyle haklı ve geçerli neden olmaksızın feshedildiğini,davalı şirketin feshin son çare olması ilkesine aykırı hareket ettiğini ileri sürerek, fesih işleminin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davacı vekili her ne kadar davacının 07.05.2014 tarihinden itibaren davalı şirket nezdinde çalıştığını ileri sürmüşse de, dosyaya gelen ... hizmet döküm cetveline göre davacının davalı şirket nezdinde 25.02.2015 tarihinde çalışmaya başladığı, bunun öncesinde ise 23.12.2008-12.02.2015 tarihleri arası ... sicil nolu dava dışı ... Petrol Arama AŞ. nezdinde çalışmasının olduğu görülmektedir. Dosyaya dava dışı ... Petrol Arama AŞ. ile ilgili olarak gelen ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarına göre firmaların ortak ve yetkili isimleri ile adres bilgileri karşılaştırıldığında davalı şirket ile irtibatlı oldukları kanaatini uyandıracak herhangi bir bağlantının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim, davacı tarafça dosyaya sunulan belirsiz süreli iş sözleşmesinde de davalı işverenin imzası yer almamakta olup, davalı vekilince bu sözleşmenin davacı tarafından hazırlandığı ileri sürülmüştür. Mevcut delil durumuna göre, davacının davalı nezdinde geçen çalışmaları resmi kayıtlara göre 6 aydan az olduğu anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekmekte olup, bu husus gözetilmeksizin verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılarak, aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.180,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Alınması gereken 35,90 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 27,70 TL"nin mahsubu ile geriye kalan 8,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 295,05 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 24.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.