Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi 3. kişinin İİK.nun 89. maddesi uyarınca kendisine tebliğ edilen haciz ihbamamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, haciz ihbamamelerinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.
İİK. nun 89/1.maddesine dayalı olarak çıkarılan l.haciz ihbarının alacaklı tarafından bildirilen adrese gönderildiği, bila tebliğ dönmesi üzerine "adres kayıt sistemindeki mernis adresidir" şerhi verilmek suretiyle Mah. 71317 SK. ,,İç ,Ç,/A,a" adresine gönderildiği ve bu adreste 7201 sayılı Kanunun 2l/2.maddesine göre 08.06.2001 tarihinde tebliğ edildiği, gene 2. ve 3.haciz ihbamamelerin de aynı adreste aynı madde uyarınca 22.06.2011 ve 04.07.2011 tarihinde tebliğ edildiği belirlenmiştir.
18.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 11.01.2011 tarih ve 6099 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile değişik Tebligat Kanunu"nun 35.maddesinin 2. fıkrasındaki "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu maddeye göre, tebligat yapılabilmesi muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması şartına bağlanmıştır. Adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilmesi halinde 6099 sayılı kanun ile değişik 7201 sayılı Tebligat kanununun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılacaktır.
İcra dosyasında haciz ihbamameleri tebliğe çıkarılmadan önce şikayetçinin adrese dayalı kayıt sistemindeki adresinin araştırıldığına dair herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır. Bu durumda tebliğ işlemlerinin yapıldığı tarihler itibariyle adrese dayalı kayıt sistemindeki adresinin nüfus müdürlüğünden sorularak belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.