Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 26.12.2011 tarih, 2011/21697-30446 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı Akbank T.A.Ş. tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçen borçlunun takip dayanağı çekin Kampaş AŞ.ye teminat olarak verildiğini ileri sürerek takibin iptalini istediği anlaşılmıştır.
HGK" nun 14.03.2001 tarih, 2001/12-223 ve 20.06.2001 tarih, 2001/12-496 sayılı kararlarında da kabul edildiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı bir belge ile kanıtlanması zorunludur.
Takip dayanağı çekin incelenmesinde, şikayetçi borçlunun çekin keşidecisi olup, lehdarın S,k L,,. olduğu, çekin onun cirosu ile K,ş A.Ş "ye geçtiği ve adı geçenin cirosu ile alacaklı bankaya intikal ettiği, bu şekilde takip alacaklısının yetkili hamil olduğu görülmüştür.
Borçlunun itirazına dayanak yaptığı "tutanaktır" başlıklı belgenin incelenmesinde ise takip çek lehdarı .... .ti. ile ciranta K,ş A.arasında düzenlendiği, şikayetçi borçlunun belgede taraf olmadığı belirlenmiştir. Yine mahkemenin kararına dayanak yaptığı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/451 Esas sayılı dosyasının davacısının L,ti davalısının K,ş A.,. olduğu bu dosyada alınan bilirkişi raporunda takibe konu çekin iki taraf açısından değerlendirilerek teminat olarak verildiğinin belirtildiği tespit edilmiştir.
Şu hale göre borçlu taraf olmadığı sözleşmeye dayanamayacağından, çeki teminat olarak verdiğini yazılı bir belge ile kanıtlayamamıştır. Mahkemece borçlunun sair itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, çekin teminat olarak verildiği gerekçesiyle takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşıldığından, alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. 
 SONUÇ : Alacaklınınn karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26.12.2011 tarih ve 2011/21697-30446 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.