10. Hukuk Dairesi 2018/2090 E. , 2019/9388 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum meslek hastalığına yakalanması nedeniyle sigortalıya ödenen gelir ve geçici iş göremezlik ödeneğinin tahsilini talep etti.
II-CEVAP
Davalılar sigortalının son iki sene şirketleri nezninde çalışmış olduğunu, sigortalının 1996 yılından beri tersaneler bölgesinde çalışmasının bulunduğu, sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında kusurlarının bulunmadığın iddia ederek, davanın reddini savunmuşlardır.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi davanın kabulüne, Kurumca sigortalıya ödenen gelir ve geçici iş göremezlik ödeneğinin tahsiline karar vermiştir.
B-BAM KARARI
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından ilk derece mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı Kurum, sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalıların tamamen kusurlu oldukları, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olmadığı, yönünden, davalılar vekili ise eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, sigortalının meslek hastalığının ne zaman ortaya çıktığının araştırılmadığı,sigortalının 1996 yılından beri tersaneler bölgesinde çalıştığı ve önceki çalışmalarının meslek hastalığına etkisinin araştırılmadığını beyanla kararın bozulmasını istemişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı yasanın 26. Maddesidir. Anılan maddede; "İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22 nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (...) 1 Kurumca işverene ödettirilir. (Ek cümle:29/7/2003-4958/28 md.) İşçi ve işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
İş kazası veya meslek hastalığı, 3 üncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3 üncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir ..." hükmü düzenlenmiştir.
İnceleme konusu dosyada; 22.07.2008 tarihinde meslek hastalığına yakalanan sigortalıya ödenen gelir ve geçici iş göremezlik ödeneğinin tahsilinin talep edilmiş, mahkemece alınan kusur raporunda davalıların müştereken %70 oranında kusurlu, %30 oranında da kaçınılmazlık olduğu belirtildiğinden %70 kusur oranı üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Kurum tarafından sürekli iş göremezlik 30.12.2010 tarihinde %24.2 olarak tespit edilmiştir. Davalılar tarafından sürekli iş göremezlik oranının tespiti talebiyle açılan davada alınan ATK Genel Kurulunun 08.10.2015 tarihli raporunda ise hastalığın meslek hastalığı olduğu ve meslekte kazanma gücünü %25 oranında yitirmiş olduğu belirtilmiştir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden sigortalının hastalığının İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesinin 01.08.2008 tarihli raporu ile tespit edildiği, bu raporda sigortalının 22.07.2008 tarihinden itibaren istirahatli olduğunun belirtildiği görülmektedir. Ayrıca hizmet cetvelinin incelenmesinden davacının 1996/2-2011/10 döneminde kesintili 4/a kapsamında çalışmasının olduğu,02.09.2006 - 31.08.2008 tarihleri arasında davalılar nezdinde çalıştığı anlaşılmaktadır.
Somut dosyada; sigortalının 1996 yılından itibaren tersanelerde kaynakçı ustası olarak çalıştığı görülmektedir. Sigortalının davalılara ait iş yerinde işe başladığı 02.09.2006 tarihinden önce benzer iş yerlerinde aynı nitelikteki çalışmalarının varlığı araştırılarak, bu çalışmaların meslek hastalığına etkisi ve diğer işverenlerin sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında kusurlarının olup olmadığı hususları irdelenerek tespit edilmeli, sigortalının işten çıkış tarihindeki sürekli iş göremezlik oranı belirlenmeli, elde edilecek sonuç değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.