Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12402
Karar No: 2017/3358
Karar Tarihi: 07.03.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/12402 Esas 2017/3358 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/12402 E.  ,  2017/3358 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takibe konu senetteki imzanın kendisi tarafından atılmadığını ileri sürerek imzaya itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, alacaklının ağır kusuru veya kötü niyeti tespit edilemediğinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.
    1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca; “İcra mahkemesi İİK’nun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir....” Aynı maddenin son fıkrası gereğince de; “...İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10"u oranında para cezasına mahkum eder....”
    Somut olayda, borçlu ...’un imza inkarında bulunduğu, alacaklının ise anılan imzanın, borçlu ...’a ait olmayıp,borçlunun vekil olarak tayin ettiği kardeşi ...’a ait olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir.
    Bu durumda, senetteki imzanın borçlu ...’a ait olmadığı hususunda borçlu ile alacaklı arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı halde, mahkemece imzanın borçlu ...’a ait olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması fuzulidir.
    Öte yandan, imzanın vekil ...’a ait olup olmadığı hususunda, icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmadığından ve dolayısıyla İİK’nun 170/3. maddesinde belirtilen şartlar oluşmadığından borçlu lehine tazminata ve para cezasına hükmolunması mümkün değildir. Dolayısıyla, mahkemenin, borçlu lehine tazminata hükmedilmemesi yönündeki kararı yerindedir.
    Belirtilen nedenlerle borçlunun temyiz itirazlarının (REDDİNE),
    2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
    TBK"nun 504/3. maddesinde; "Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz" hükmüne yer verilmiştir. Ticari vekilin kambiyo taahhüdü altına girmesi de, aynı Kanun"un 551. maddesinde özel yetkinin bulunması koşuluna bağlanmıştır. Buna göre, vekilin vekaletnamesinde kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi varsa, asil adına bono tanzim edebilir.
    Somut olayda, ibraz edilen ve ... Noterliği"nce düzenlenen 13.02.2013 tarih ve 1158 yevmiye numaralı vekaletname incelendiğinde; borçlu tarafından, ..."a “Banka hesaplarından para çekme yetkisi” başlığı altında evrak ve çekleri imza yetkisinin verildiği, bono düzenleme yetkisinin verilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, anılan vekaletnameye dayalı olarak vekil tarafından düzenlenen bonodan dolayı muteriz borçlunun sorumlu tutulması mümkün değildir.
    O halde, mahkemece, borçlunun imzaya itirazının bu nedenle kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabul edilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi