Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2094
Karar No: 2017/9972

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/2094 Esas 2017/9972 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/2094 E.  ,  2017/9972 K.

    "İçtihat Metni"





    Davacı, sigorta başlangıcının 20/01/1992 olduğuna karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, sigorta başlangıç tarihinin 20/01/1992 olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir" hükmü düzenlenmiştir.
    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir.Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
    Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Davalı 1206753 sicil nolu işyerinin 24.4.1988 tarihinde 506 Sayılı Yasa kapsamına alındığı ,anılan yasa kapsamından 16.9.1992 tarihinde çıkarıldığı,davalı işyerinden Kuruma verilen dönem bordrosuna rastlanılmadığı,davalının birliğindeki kaydını 08.09.1992 tarihinde iline naklettirdiği, davacı tanıklarından davacı ile birlikte davalıya ait eczanede çalıştıklarını beyan ettiği, adı geçen tanığın hizmet cetvelinin Kurumdan celbedildiği, tanığın 1990/3 dönem aynı işyerinden hizmeti göründüğü, kurumca sigorta numarasının 1992 yılı serilerinden olduğu ve müdürlüklerince verildiğinin tespit edildiğinin bildirildiği, ... 04.03.2016 tarihli yazısında fındıklı temsilcisiyle yapılan görüşmede deva eczanesi, halk eczanesi, umut eczanesi, özgür eczanesinin 1992-1993 tarihleri arasında faaliyet gösterdiği bilgisine ulaşıldığı, ..."nun 20.01.1993 tarihinde odaya kayıt olduğu, 08.09.1992 tarihinde 13. bölge ...eczacı odasına gönderildiğinin bildirildiği mahkemece bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırmalar ve toplanan deliller kapsamında davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; davacıya ait işe giriş bildirgesinin 20.01.1992 tarihli ve kurumun 05.02.1992 tarihinde kayıtlarına alındığı ve işe giriş bildirgesindeki sigorta sicil numarasının ilk işe giriş bildirgesinin kuruma verildiği yıla ait serilerden olduğunun ve kurumca verildiğinin sabit olduğu, bozma sonrası yapılan araştırmalarda diğer resmi kayıtlara ulaşılamaması ve yine başkaca kamu tanığı bulunamaması davacı aleyhine yorumlanamayacağı, tanık Muhammed çalışmayı doğruladığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi