10. Hukuk Dairesi 2018/2301 E. , 2019/9383 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ankara 27. İş Mahkemesi
Davacı Kurum 26.04.2010 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine ödenen gelirin tahsilini talep etmiş, yapılan yargılama sonucu, Ankara 27. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, dair verilen hükme karşı davacı Kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın temyizen incelenmesi davacı Kurum vekilince istenilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum 26.04.2010 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine ödenen gelirin tahsilini talep etmiş, davalı ..."ya yönelik davasını atiye bırakmıştır.
II-CEVAP
Davalı ... San.Tic.Ltd.Şti. davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulüne, ödeme emirlerinin iptaline karar vermiştir.
B-BAM KARARI
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından ilk derece mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
SGK vekili, kaza olayında sigortalının kusurunun bulunmadığı, haklarında davanın reddi kararı verilen davalıların da kurum zararından sorumlu olduklarını beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesi 1. fıkrası ile “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hâkimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hâkiminin, ceza hâkiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağını saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkûmiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır. Şu halde, hukuk hakimi ceza mahkemesinin saptadığı maddi olaylarla bağlıdır.
İnceleme konusu davada; 26.04.2010 tarihinde geçirdiği iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine ödenen peşin sermaye değerli gelirin tahsilinin talep edildiği, dosyada alınan kusur raporunda ... İnş.Ltd.Şti. %45, ... Oto Gıda ve İnş.San.Tic.Ltd.Şti. %30, ... San.Tic.Ltd.Şti. %20, sigortalı %5 oranında kusurlu bulunduğu, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davalılar ..., ..., ... ve ... yönelik davanı sübuta ermemesi nedeniyle reddine, davalı ..."ya yönelik davanın atiye bırakılmasına, diğer davalı şirketler yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/160 esas, 2011/59 karar sayılı, 06.04.2011 tarihli kararı ile ..., ..."nın hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, ..., ..., ..."nın adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş, söz konusu karar Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 20.11.2013 tarihli ilamı ile düzeltilerek onanmıştır.
Ceza davasında ..., ... ve ..."nın kaza olayının meydana gelmesinden sorumlu oldukları tespit edilerek mahkumiyetleri yönünde karar verilmiş olduğundan ve bu nedenle işbu dosyada da aynı kişilere bir miktar kusur verilmesi gerektiğinden konusunda uzman bilirkişi heyetinden yeniden kusur raporu alınmalı, işverenin, sigortalının ve 3. kişilerin kusur oran ve aidiyetleri belirlenmeli ve sonucuna göre değerlendirme yapılarak hüküm kurulmalıdır.
Bölge Adliye Mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne dair kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.