5. Ceza Dairesi 2015/8712 E. , 2016/1522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet alma, görevi kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik (sanık ...), rüşvet verme (sanıklar ..., ..., ..., ..., ...), görevi kötüye kullanma ve iştirak (sanıklar ..., ..., ...), resmi belgede sahtecilik ve iştirak (sanıklar ..., ... hakkında)
HÜKÜM : Sanık ...’un resmi belgede sahtecilik, sanıklar ..., ... ve ...’ın görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetlerine, sanıklar ..., ... ve ...’nin rüşvet verme, sanıklar Ebubekir ve Servet’in resmi belgede sahtecilik, sanıklar Süleyman ve Emrah’ın görevi kötüye kullanma, sanık ...’in iddianamede 4, 21, 23. olay olarak anlatılan rüşvet alma, 16, 17, 22, 28, 35. olay olarak anlatılan görevi kötüye kullanma suçundan beraatlerine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıkların üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından doğrudan zarar görmeyen, bu itibarla davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunmayan 25/03/2013 günlü celsede zimmet ve rüşvet suçlarından açılan kamu davalarına ilişkin olarak kamu davasına katılmasına karar verilmiş olan Hazine vekilinin bu suçlardan kurulan hükümlere yönelik vaki temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, başvurularının kapsamına göre incelemenin sanıklar ..., ... ve ... hakkında rüşvet verme, sanık ... hakkında iddianamede 4, 21, 23. olay olarak anlatılan rüşvet alma suçundan verilen beraat, sanıklar ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan Hazine vekilinin, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik, sanıklar ..., ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik ise sanıklar ile müdafiilerin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında rüşvet verme, sanık ... hakkında iddianamede 4, 21, 23. olay olarak anlatılan rüşvet alma suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ...’un resmi belgede sahtecilik, sanıklar ..., ... ve ...’ın görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetlerine ilişkin kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bend halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması zorunluluğuna uyulmayarak olayın oluş biçimine ve dosya içeriğine uygun olmayan gerekçelerle, hak ve orantılılık kuralları gözetilmeden temel cezanın asgari haddin çok üzerinde belirlenmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Sanıklar ..., ... ve ...’ın savunmalarının aksinin kanıtlanamadığı, atılı suçun taksirle de işlenemeyeceği, görüntü kayıtlarına göre sanık ..."in olay sırasında telefonla konuştuğu, belirli bir işin yapılması karşılığında çıkar sağlanacağı konusunda taraflar arasında işin yapılmasından önce gerçekleştirilmiş bir anlaşma bulunmadığı, esasen mahkemece de yapılması gereken bir işin yapılmış olması sebebiyle iş yapıldıktan sonra kamu görevlisine çıkarın sağlandığının kabul edilmesi karşısında, mahkemece sübutu kabul edilen eylemlerin hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen İsmail yönünden TCK’nın 257/1. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçuna vücut vereceği, sanıklar ..., ... ve ...’ın bu suçun mağduru olacakları ve bu nedenle üzerlerine atılı suçun unsurları itibariyle de oluşmadığı gözetilmeden beraatleri yerine yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 53/5. maddesinde yer alan "... cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kötüye kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir" şeklindeki düzenlemeye göre; cezanın bir katından anlaşılması gerekenin, cezanın kendisi olup sanık ... hakkında hükmedilen 2 yıl 6 ay hapis cezasını geçemeyeceği gözetilmeden 3 yıl süreyle hak yoksunluğuna hükmolunması,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan Hazine vekili, sanıklar ..., ..., sanıklar İsmail, Nazan ile müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.