22. Hukuk Dairesi 2019/9079 E. , 2020/1013 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını belirterek, davacının davalı işveren işyerinde toplu iş sözleşmesi imzalayan ... Sendikası üyesi olmasına ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmasına rağmen 01/01/2004-31/12/2005 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi gereğince ücretine yapılması gereken zamların yapılmadığını ileri sürerek bundan kaynaklı fark ücret, ikramiye, ilave tediye ve sosyal yardım alacaklarını istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının 01/01/2004-31/12/2005 yürürlük tarihli Toplu İş Sözleşmesinin 57. maddesi ile getirilen ücret zammı alacağının ücrete yansıtılmadığı iddiasına karşılık, ek olarak 22/04/2004 tarihli tutanak tutularak sözleşmenin 56. maddesinde belirtilen 14.100,00 TL olan ve 18.500,00 TL"ye çekilen taban yevmiyelerinin 14.500,00 TL olarak yeniden belirlendiğini, bunun 2003 yılından sonra işe girenler için geçerli olduğunu, ayrıca 18.500,00 TL olan taban yevmiyelerin 17.000,00 TL olarak yeniden belirlendiğini, bu maddenin 2002 yılından önce işe girmiş olanları kapsadığını, buna göre davacının davalı kurumda hak edip de alamadığı ücret farkı alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece kısa kararda; “1-Brüt 268,17 TL ücret zammından kaynaklanan fark ücret alacağının dava dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine 2-Taleple bağlı kalınarak Brüt 50,00 TL ikramiyeye yansıması gereken zamlardan kaynaklanan fark alacağının (gerekçe ekinde belirtilen) toplu iş sözleşmesinde belirlenen tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,” karar verildiği halde, gerekçeli kararda “1-Brüt 3.361,87 TL ücret zammından kaynaklanan fark ücret alacağının dava dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Brüt 969,15 TL ikramiyeye yansıması gereken zamlardan kaynaklanan fark alacağının (gerekçe ekinde belirtilen) toplu iş sözleşmesinde belirlenen tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” dair hüküm kurulması hatalı olup; kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki açık olduğundan kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.