22. Hukuk Dairesi 2018/2988 E. , 2018/9569 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak işverence feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin iş ilişkisindeki güven temelinin sarsılması sebebiyle geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Davalı işveren açısından 667 sayılı KHK kapsamında yapılan feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, resmi merciler nezdinde yapılan araştırmada işçinin .../... Terör Örgütünün iletişim araçlarından olan bylock programı kullanıcısı olduğunun tespit edildiği, işverence yapılan inceleme ve araştırma sonucunda davacının .../... silahlı terör örgütü ile irtibat ve iltisakının bulunduğu yönünde kuvvetli şüphenin var olması nedeniyle taraflar arasındaki güven ilişkisinin temelden zedelendiği ve feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara ... açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Yargılama sırasında bu sebeplerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı sebeple derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık, işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun"un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; davacı işçi işyerinde yetkili - banka personeli olarak çalışmış, iş sözleşmesi 16.08.2016 günlü fesih bildirimi ile davalı banka ile arasındaki iş ilişkisinin ve güven temelinin sarsıldığı gerekçe gösterilerek feshedilmiştir.
Dosya içeriğine göre somut olayda bir şüphe feshi söz konusudur. Bu tür fesihte, işverenin işçisine karşı duyduğu şüphe, aralarındaki güven ilişkisinin zedelenmesine ... açmaktadır. İşverenden katlanması beklenemeyecek bir şüpheden dolayı, işçinin iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluğu ortadan kalktığından, güven ilişkisinin sarsılmasına ... açan şüphe, işçinin kişiliğinde bulunan bir sebeptir. Ciddi, önemli ve somut olayların haklı kıldığı şüphe, güven potansiyeline sahip olmaksızın ifa edilemeyecek iş için işçinin uygunluğunu ortadan kaldırdığından, şüphe feshi, işçinin yeterliliğine ilişkin fesih türü olarak gündeme gelecektir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından dosya kapsamındaki ... Emniyet Müdürlüğünün 14.02.2017 tarihli müzekkere cevabından davacının adına kayıtlı bulunan hattın bylock kullanıcısı olduğunun bildirildiği, bu haliyle davalı işverenin çalışanı davacının ... Terör Örgütü üyesi olduğu hususuna ilişkin şüphe duyması, bu şüpheli durum karşısında yapılan işin mahiyeti de dikkate alındığında güven duygusunun sarsıldığı, davalı işverenin iş akdini devam etttirmesinin kendisinden beklenemeyeceği, davalı işveren açısından 667 sayılı KHK kapsamında yapılan feshin geçerli nedene dayandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı yanın istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; davacının bylock kullanıcısı olduğuna ilişkin tespit ve işverence yapılan inceleme ve araştırma sonucunda davacının .../... Terör Örgütü ile irtibat ve iltisakının bulunduğu yönünde kuvvetli şüphenin var olması nedeniyle feshin geçerli nedene dayandığı kanısına varılmıştır.
Dosya içeriğine göre; davacı hakkında ... C. Başsavcılığının 23.02.2018 tarih 2018/11365 soruşturma numaralı dosyası ile; davacının Bank ..."da hesabının bulunmadığı, yurtdışı giriş çıkış kaydının bulunmadığı, D-Smart aboneliğinin bulunmadığı, yine .../... silahlı terör örgütü ile irtibatlı olan dernek veya vakıflarda üyeliğinin bulunmadığı, alınan ... kaydına göre .../... ile bağlantılı olmayan özel sektörde çalıştığı, emniyetin anılan terör örgütü ile ilgili toplanan bilgi havuzundaki kişilerle görüşmesinin olmadığı, aynı zamanda herhangi bir ifade ve beyanının yer almadığı, davacının adına kayıtlı hatla ilgili olarak bylock görüşme dökümlerinin incelenmesinde hatla ilgili görüşme yapan şahısların erkek şahıslar olduğunun tespit edildiği bu nedenle, davacının bylocku cep telefonuna yükleyip kullandığına, .../... silahlı terör örgütü ile irtibatlı olduğuna, hiyerarşik olarak içerisinde bulunduğuna ilişkin olarak herhangi bir delilin elde edilemediği gerekçesiyle davacı şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı hakkında verilen ... C. Başsavcılığının 23.02.2018 tarih 2018/11365 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; işverence gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından, davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararı ile bu karara yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi hükmü hatalıdır.
Sonuç:
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 28.11.2017 tarih 2017/2716 esas 2017/472 karar ve ... 1. İş Mahkemesinin 26.05.2017 tarih 2016/716 esas 2017/472 karar sayılı kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal sürede işe başvurusuna rağmen işverenin süresi içerisinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken ve davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının takdiren 5 aylık brüt ücret olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve davanın niteliğine göre 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Alınması gereken 35,90 TL karar ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine"ye irat kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davacının yaptığı 374,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.04.2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.