Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/6307 Esas 2019/16871 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6307
Karar No: 2019/16871
Karar Tarihi: 31.10.2019

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/6307 Esas 2019/16871 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında sanık mahkum edilmiştir. Mahkemece, tekerrüre esas alınacak ilamın gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, müştekiye ait araçta meydana gelen zarar ve çalıntı eşyaların iadesi konusunda müştekiyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmamıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, en ağır cezadan fazla olamayacağı hususu belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının infaz aşamasında gözetilmesi mümkündür. Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 168/2-4 maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmalıdır.
2. Ceza Dairesi         2019/6307 E.  ,  2019/16871 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Mahkemece hangi ilamın tekerrüre esas alındığı karar yerinde belirtilmemiş ise de; 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesinde yer alan “tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca önceki hükümlülüklerinden en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarih ve 2012/6-1431 esas, 2013/18 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, sanığın mükerrir olduğunun belirtilmesinin yeterli olduğu, hükümde tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesine gerek bulunmadığı, bu durumun infaz aşamasında gözetilebileceği hususu gözönüne alındığında sanığın mükerrirliğine esas alınan ilamın gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamış; TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
    29.12.2014 tarihli kolluk tutanakları, müşteki beyanları ve dosya kapsamına göre; plakasız şekilde seyir halinde olan suça konu aracın şüphe üzerine yakalanması ile yapılan incelemede; araca zarar verilmiş olduğu ve aracın plakaları ile araçta kurulu bulunan CD çalar, kablo sistemi, anfi, audi mak ve bas hoporlorün araçtan sökülmüş vaziyette bulunduğu tespit edildikten sonra aracın müştekiye bulunduğu hali ile teslim edildiğinin ve müştekinin kovuşturma evresindeki 28.01.2015 tarihli celsedeki beyanları ile teslim edilen aracın üzerindeki hasara ve çalıntı eşyalara ilişkin maddi zararının giderildiğinin ve bu sebeplerle iadenin kısmi nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında; müştekiye etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği sorulduktan sonra sonucuna göre kısmi iadeyi sağlayan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/2-4 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 31.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.