20. Hukuk Dairesi 2016/11553 E. , 2017/4358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 2005 yılında yapılan kadastro sırasında ...köyü 228 ada 40 sayılı parselin (758.63 m²) ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ancak bu taşınmazın dava dışı 33 sayılı parsel ile bir bütün halinde davacı tarafından kullanıldığını bildirerek Hazine adına kayıtlı tapunun iptalini ve davacı adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/09/2010 gün ve 2010/7870 E. - 11362 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle, ""...dosyaya getirtilen pafta örneğine göre, çekişmeli taşınmazın sınırında 228 ada 72 parsel sayılı geniş orman parseli bulunduğu ve fen bilirkişi raporuna eklenen hava fotoğrafında çekişmeli taşınmaz koyu renkli bölümde işaretlendiği halde, mahkemece bu durum tartışılmadan ve yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan ve bu ihtimallerin olup olmamasına göre taşınmazın orman ile ilişkisi belirlenip, bu konuda uzman bilirkişilerden rapor alınmadan karar verildiği, öncelikle yörede yapılmış bir orman kadastro çalışması varsa bununla ilgili harita ve tutanaklar ile taşınmazların kuzeyinde ve batısındaki yoldan sonra gelen taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları ile kadastro yoluyla oluşan tapu kayıtlarının getirtilmesi, kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle, varsa orman kadastro haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumunun belirlenmesi, orman kadastrosu hiç yapılmamış ya da kesinleşmemişse dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş steoroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steoroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğünün belirlenmesi, dava konusu taşınmazların orman ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde orman içi açıklık olup olmadığının belirlenmesi, orman olmadığı anlaşıldığı takdirde, tesbit ham toprak niteliğiyle Hazine adına yapıldığından, öncesinin ne olduğu, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olup olmadığının, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanması, bu konuda tespit bilirkişilerinin de bilgisine başvurulması, ziraat uzmanından bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınması, komşu parsel kayıtlarından da yararlanılarak toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmesi"" gerektiğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile, taşınmazın Hazine olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 11/05/2005 tarihinde kesinleşmiş, orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılmış, taşınmaz orman sınırı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 15/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.