Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1553
Karar No: 2020/10740
Karar Tarihi: 07.10.2020

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/1553 Esas 2020/10740 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/1553 E.  ,  2020/10740 K.

    "İçtihat Metni"

    Tehdit suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle, 43/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı suçtan sanığın beraatine dair Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2015 tarihli ve 2014/825 esas, 2015/123 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 27/02/2020 gün ve 94660652-105-31-63-2020-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/03/2020 gün ve 2020/29415 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, müştekilerden ..."nin, diğer müşteki ..."nin baldızı, sanık ..."nin ise müşteki Semiha"nın oğlu olduğu, taraflar arasında müşteki ..."in üzerine kayıtlı bahçe tapusu nedeniyle husumet bulunduğu, suç tarihinde müştekilerin bir arada bulunduğu sırada sanığın müşteki ..."i arayarak ölümle ettiği olay nedeniyle sanık hakkında eylemine uyan tehdit suçundan, Dörtyol Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27/11/2013 tarihli ve 2013/6405 soruşturma, 2013/2066 sayılı iddianame ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, sanığın beraatine dair karar verildikten sonra ayrıca sanık hakkında atılı suçtan mahkumiyetine ve verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde hükmün karıştırılmasında isabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.04.2012 gün ve 10/438-141 sayılı kararında belirtildiği üzere, öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya
    yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Somut olayda; Sanık ... hakkında, müştekiler ... ve ..."ye yönelik birden çok kez ölümle tehditte bulunduğu iddiası ile Dörtyol Cumhuriyet Başsavcılığının 27/11/2013 tarihli ve 2013/6405 soruşturma 2013/2066 esas numaralı iddianamesiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2015 tarihli ve 2014/825 esas, 2015/123 sayılı kararı ile, "sanık ile müştekiler arasında husumet bulunduğu, olay günü de sanığın müştekileri aradığını ikrar ettiği anlaşılmakla, ..., sanık hakkında müştekilere yönelik tehdit suçunu işlediği sabit olmakla birlikte sanığın kişilik özellikleri, tutum ve davranışları ile yeniden suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat oluştuğundan CMK nun 231. maddesinin 5728 sayılı yasa ile değişik 5. fıkrası gereğince takdiren hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği" gerekçesiyle sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır.
    Mahkemece her ne kadar sanık hakkında tehdit suçunu işlediği sabit olduğu gerekçesiyle mahkumiyet hükmü kurulduğu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmiş ise de, hükmün "C" fıkrasında "Sanığın üzerine atılı müştekilere yönelik tehdit suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yetecek kesin, inandırıcı her türlü şüpheden arınmış yasal delil elde edilemediğinden sanık şüpheden yararlanır ilkesi uyarınca, sanığa yüklenen suçu işlediği sabit olmamakla, CMK 223/2-e maddesi uyarınca sanığın BERAATİNE", hükmün "D" fıkrasında ise "Sanığın üzerine atılı tehdit suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK nun 106/1-1. cümlesi gereğince, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zararın ağırlığı ve sanığın güttüğü amaç dikkate alınarak, neticeten 6 AY 7 GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA" ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmek suretiyle gerekçe ile hükümler arasında çelişkiye yol açıldığı, anlaşılmıştır.
    Bu açıklamalar karşısında; tehdit suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle, 43/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve yine aynı suçtan sanığın beraatine dair Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2015 tarihli ve 2014/825 esas, 2015/123 sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2015 tarihli ve 2014/825 esas, 2015/123 sayılı kesinleşen kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4 maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 07/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi