23. Hukuk Dairesi 2015/453 E. , 2016/1784 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında imzalanan 07.03.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkillerine teslimi gereken 6 adet dairenin süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek, 10.000,00 TL kira tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında davasını ıslah ederek tazminat miktarını 33.000,00 TL"ye artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 18.01.2013 tarih ve 2012/5804 E., 2013/234 K. sayılı ilamıyla, taraflar arasındaki sözleşmenin "Özel Şartlar" bölümünde; “...taraflar arasında inşaat sözleşmesi yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde bitirilip temel ruhsatı tarihinden itibaren 18 ay içerisinde arsa sahibinin daireleri teslim edilecektir...Temel üstü ruhsatı alındığında müteahhite 13 nolu daire, 14 nolu daire, 9 nolu daire ve 10 nolu dairenin tapuları serbest bırakılacaktır. İnşaatın kabası bittiğinde ise 5 nolu daire ve 3 nolu dairenin tapuları serbest bırakılacaktır. İnşaatın ince işleri bittiğinde ise 2 nolu daire, mal sahibinin daireleri teslim edildiğinde ise 1 nolu dairenin tapuları serbest bırakılacaktır.” düzenlemesine, "Teknik Şartlar" bölümünde ise; “Binaya iskân alınacak, daire tapuları mülkiyet tapusu olarak mal sahiplerine verilecek, harçlar, masraflar müteahhide ait olacaktır.” hükmüne yer verildiği, sözleşme hükümlerine göre ifanın, yapı kullanma izin belgesi alınmasına bağlı olduğu anlaşıldığından davacıların 9 nolu daireyi elinde tutması haklı olup, mahkemenin bu nedenle davacının müterafik kusurlu olduğu yolundaki gerekçesinde isabet bulunmadığı, sözleşmede ferağ aşamaları kesin vade olarak kararlaştırılmayıp, tamamlanacak işlere göre kademeli olarak düzenlendiği, davalı yüklenici tarafından ferağ aşamalarının her biri tamamlandığında durumu bildirerek tapu devri yönünde arsa sahiplerinin BK" nın 101. maddesine göre temerrüde düşürülmediği, arsa sahiplerinin, yüklenicinin sözleşme hükümlerine göre arsa sahiplerine düşen daireleri teslimi gereken tarih ile fiilen teslim ettiği tarih arasında kira tazminatı talep edebilecekleri, mahkemece, dairelerin teslimi gereken tarihin 27.03.2009 olduğu isabetli olarak belirlenmiş ise de, yüklenicinin arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümleri kullanmaya elverişli olarak fiilen teslim ettiği tarih konusunda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın arsa sahiplerinin yükleniciye ferağ verdikleri 14.04.2009 tarihinin teslim tarihi olarak kabulünün doğru olmadığı, bu durumda mahkemece, uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu refakatinde keşif ve inceleme yapılarak yukarıdaki açıklamalar
doğrultusunda araştırma yapılıp, davacıların talep edebileceği kira tazminatı ile ilgili bilirkişi raporu alındıktan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, davacılar yararına bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı tarafça, taraflar arasında tanzim olunan 05.02.2013 tarihli protokol doğrultusunda kendilerinin açtığı ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/195 E. sayılı dava dosyasından feragat ettikleri belirtilerek işbu davanın da reddinin savunulduğu, celbedilen bu dava dosyasının incelenmesinde; davacı ...Tic. Ltd. Şti. tarafından davalılar ... ve ... aleyhine hükmen tescil ve alacak talebinde bulunulduğu, davanın feragat sebebiyle reddine karar verildiğinin anlaşıldığı, tarafların ibraz ettikleri protokol doğrultusunda ve celbedilen ve feragatla sonuçlanan dava dosyası ve bu davanın feragat edilmesi sebebiyle reddine karar verilmesi sebepleriyle davacıların artık işbu davadaki taleplerinin de yerinde olmadığı, ibraz edilen protokol doğrultusunda herhangi bir talepte bulunmalarının söz konusu olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.