Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2740
Karar No: 2018/1984
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/2740 Esas 2018/1984 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2017/2740 E.  ,  2018/1984 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR
    Kasten yaralama ve hakaret suçlarından suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 86/3-a, 125/1 (iki kez), 31/3 (üç kez), 62/1 (üç kez) ve 52/1-2-3. (üç kez) maddeleri gereğince 2.000,00 ve 1.000,00 (iki kez) Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/6. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı Kanun"un 231/8. maddesi gereğince ayrı ayrı 3 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına dair Trabzon Çocuk Mahkemesinin 02/02/2010 tarihli ve 2009/157 esas, 2010/16 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/02/2010 tarihli ve 2010/60 değişik iş sayılı kararını müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine 5271 sayılı Kanun"un 231/11. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 86/3-a, 125/1 (iki kez), 31/3 (üç kez), 62/1 (üç kez) ve 52/1-2-3. (üç kez) maddeleri gereğince 2.000,00 ve 1.000,00 (iki kez) Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Trabzon Çocuk Mahkemesinin 12/06/2014 tarihli ve 2014/146 esas, 2014/230 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 16/09/2015 gün ve 261477 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre,
    1-Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 09/12/2014 tarihli ve 2012/25674 esas, 2014/21858 sayılı kararında da belirtildiği üzere, ihbara konu olan Trabzon 3. (kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 24/04/2014 tarihli ve 2013/671 esas, 2014/324 karar sayılı ilamı ile verilen 740,00 Türk lirası adli para cezasının kesin nitelikte adli para cezası olması nedeniyle hükmün açıklanmasına esas oluşturmayacağının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında Trabzon Çocuk Mahkemesinin 12/06/2014 tarihli ve 2014/146 esas, 2014/230 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanmasına yer olmadığına yönelik karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2-5237 sayılı Kanun"un “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
    Buna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararının icrası çerçevesinde bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi veya birden fazla kişiye karşı aynı suçun tek bir fiille işlenmesi gerekmektedir.
    İnceleme konusu somut olayda; suça sürüklenen çocuk ..."ın, sofra kurma meselesi yüzünden tartıştığı sırada annesi mağdur..."a hakaret içerikli sözler söylediği, o esnada olaya müdahil olan babası mağdur..."a karşı da hakaretlerine devam ettiğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında, hakaret suçunun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi nedeniyle, zincirleme suç hükümleri gereği hakaret suçundan bir kez ceza verilip, bu cezanın Türk Ceza Kanunu’nun 43/2. maddesi ile artırılması gerekirken, her bir mağdur için ayrı ayrı ceza verilmesinde,
    İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    1-) “1” numaralı istem açısından yapılan değerlendirmede;
    CMK"nın 231. maddesinin 10 ve 11. fıkraları;
    (10) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.
    (11) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” hükümlerini içermektedir.
    CMK"nın 231/10. maddesi gereğince sanık denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemediği takdirde açıklanması geri bırakılan hükmün kaldırılarak kamu davasının düşürülmesi, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde ise aynı Kanun"un 231/11. maddesine göre hükmün açıklanması gerekmektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 esas, 2015/145 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, “Deneme süresi içerisinde işlenen ikinci suçun bu süre içerisinde kesinleşmesi gibi bir zorunluluğa madde metninde yer verilmemiştir. İkinci suçun deneme süresi içerisinde işlenmesi ve kasıtlı bir suç olması hükmün açıklanması için yeterlidir. Ancak mahkeme sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesinden sonra hükmü açıklayabilecektir....5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesinde açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükmün hangi şartların gerçekleşmesi halinde açıklanacağı açıkça belirtilmiş olup bu düzenlemeye göre hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı bir suçtan mahkum olması durumunda hüküm açıklanacaktır. Bunun için ikinci suçun denetim süresi içerisinde işlenmesi ve kasıtlı bir suç olması yeterlidir. İkinci suçun kesinleşme tarihinin önemi yoktur. İkinci suçun şikayete bağlı veya re"sen soruşturulan bir suç olması da sonuca etkili değildir. Yine ikinci suçtan mahkumiyetin adli para cezası ya da hapis cezası olması yanında TCK"nın 50. maddesindeki seçenek yaptırımlara çevrilmiş olmasının da önemi olmadığı gibi kesin nitelikte olmasının da önemi yoktur. Kanun koyucu ikinci suçun kasıtlı bir suç olmasını yeterli görmüş, ikinci suçtan verilecek mahkumiyet hükmünün niteliği konusunda bir sınırlama getirmemiştir. Kanun koyucunun amacı farklı yönde olmadığından, CMK"nun 231. maddesinden önce düzenlenen 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesinin 6. fıkrasında olduğu gibi denetimli serbestlik süresi içerisinde işlenen ikinci suçtan verilecek mahkumiyetin niteliği konusunda kısıtlayıcı bir hükme yer vermemiştir.”
    Bu nedenlerle, yerel mahkemenin, sanığın denetim süresi içinde işlediği kasıtlı suçtan verilen kesin nitelikteki mahkumiyet hükmünü esas alarak açıklanması geri bırakılan hükmü açıklaması yerinde görüldüğünden, bu husus bakımından kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
    2-) “2” numaralı istem açısından yapılan değerlendirmede;
    5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
    Buna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararının icrası çerçevesinde bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi veya birden fazla kişiye karşı aynı suçun tek bir fiille işlenmesi gerekmektedir.
    İnceleme konusu somut olayda; suça sürüklenen çocuk ..."ın, sofra kurma meselesi yüzünden tartıştığı sırada annesi mağdur..."a hakaret içerikli sözler söylediği, o esnada olaya müdahil olan babası mağdur..."a karşı da hakaretlerine devam ettiğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında, hakaret suçunun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi nedeniyle, zincirleme suç hükümleri gereği hakaret suçundan bir kez ceza verilip, bu cezanın Türk Ceza Kanunu’nun 43/2. maddesi ile artırılması gerekirken, her bir mağdur için ayrı ayrı ceza verilmesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
    1- “1” numaralı istem açısından, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,
    2- “2” numaralı istem açısından, hakaret suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında, Trabzon Çocuk Mahkemesinin 12/06/2014 tarihli ve 2014/146 esas, 2014/230 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,.
    3- Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, suça sürüklenen çocuğa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, TCK’nın 125/1. maddesi uyarınca, mahkemece adli para cezasının tercih edilmiş olduğu da gözetilerek, 90 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına,
    4-) Suça sürüklenen çocuğun hakaret suçunu birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlemesi nedeniyle cezasının TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca takdiren 1/4 oranında arttırılarak, 112 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
    5- TCK"nın 31/3. maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılarak suça sürüklenen çocuğun 74 gün adli para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
    6- TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca cezanın takdiren 1/6 oranında indirilerek, 61 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
    7- TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek suça sürüklenen çocuğun 1.220,00 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
    8- TCK"nın 52/4 maddesi gereğince adli para cezasının birer ay arayla 24 eşit taksitler halinde ödenmesine,
    9- İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi