Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1259
Karar No: 2019/9368
Karar Tarihi: 02.12.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/1259 Esas 2019/9368 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/1259 E.  ,  2019/9368 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Korkuteli Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, tüm taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince davalı işverenin istinaf isteminin reddi, davacı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin istinaf istemlerinin kabulüyle yeniden hüküm kurulmuş ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve fer’i müdahil Kurumu vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait işyerinde 12.09.2005 - 30.04.2008 ve 04.05.2008 - 31.01.2014 tarihleri arasında çalışmasına rağmen kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı vekilleri davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davacının çalışmasının 30/04/2008"de kesintiye uğradığı, bu nedenle 12/09/2005 - 30/04/2008 tarihleri arasındaki çalışması hak düşürücü süre sebebiyle reddedilmiş;
    “Davanın kısmen kabulü ile,
    1-Davacı ..."un davalının işyerinde 05/05/2008 - 30/01/2013 tarihleri arasında 5510 Sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İlk derece Mahkemesi tarafından kesinti olarak nitelenen 30.04.2008 - 04.05.2008 tarihleri arasındaki bildirimlerin davalı işverene ait olup, davaya konu çalışmaların geçtiği aynı iş yerinden yapıldığından; ortada fiili ya da kaydi herhangi bir kesintinin varlığından söz edilemeyeceği, bu nedenle davanın tümünün kabulünün gerektiği gerekçesiyle;
    “1-A-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353"üncü maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendinin 1"inci alt bendi uyarınca esastan reddine;
    B- İstinaf harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına;
    C- Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına;
    2-Davacı ve fer"i müdahil Kurumun istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353"üncü maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendinin 2"nci alt bendi uyarınca ayrı ayrı esastan kabulüne; Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin İş Mahkemesi sıfatıyla verdiği 16.05.2017 gün 2016/626 Esas 2017/176 Karar sayılı kararının kaldırılmasına;
    3-Karar başlığında davalı olarak gösterilen Kurum sıfatının fer"i müdahil olarak değiştirilmesine;
    4-A- Davanın kabulüne;
    Davacı ..."un davalı işverene ait iş yerinde 12.09.2005 - 31.01.2014 tarihleri arasında kesintisiz ve tam olarak 5510 sayılı Kanunun 4/1-a (506 sayılı Kanun) maddesi kapsamında hizmet akdine tabi, asgari ücretle çalıştığının tespitine; bildirimi yapılan sürelerin dışlanmasına” karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Fer’i müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu vekili; 5 yıllık hak düşürücü süreye uğrayan çalışmaların reddi gerektiği ve resen araştırma ilkesi gereği yeterli araştırma yapılmaksızın karar verildiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı işveren ... vekili; kabul kararına konu süreler için kuruma bildirim yapıldığını, bu nedenle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, davacının önceki ve sonraki çalışmalarının birbirinden bağımsız çalışmalar olup önceki çalışmaların 5 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Tanık beyanları değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
    Somut olayda, yukarıdaki açıklamalar kapsamında, mahkemece dinlenen tüm bordro tanıkları 2008/4 sonrası döneme ilişkin olup, davacının 12.09.2005 – 30.04.2008 arasındaki çalışmalarını bilebilecek durumda olan bir bordro tanığı dinlenmemiştir. Bu ndenle yeterli araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, 12.09.2005 – 30.04.2008 arası döneme ilişkin dönem bordroları getirtilerek bordro tanıkları resen dinlenilmeli, dinlenilen tanıkların hangi dönemler için dinlenildiği tespit ile beyanlar arasında çelişki var ise giderilmesi suretiyle, işçilik alacakları dosyası da gözetilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Öte yandan işverence bildirimi yapılan 31.01.2013 - 31.01.2014 arası dönemin nizasız olup olmadığı kurumdan sorularak, nizasız ise davacının hukuki yararının olup olmadığı irdelenmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi