4. Ceza Dairesi 2020/1569 E. , 2020/10735 K.
"İçtihat Metni" Hakaret, tehdit ve kasten yaralama suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/05/2019 tarihli ve 2019/742 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/09/2019 tarihli ve 2019/2990 değişik iş sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 06/03/2020 gün ve 94660652-105-06-17720-2019-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/03/2020 gün ve 2020/33284 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, somut olayda şüphelinin tarla sürmesi sırasında budanmış ağaçların kaldırılması meselesi yüzünden tartıştığı müşteki ..."a hitaben "ben adamım lan zaten, a.ına korum" şeklinde hakaret etmesini takiben müştekiye tekme attığı ve sonrasında etraftaki şahısların kendilerini ayırmasını müteakip müştekiye hitaben "Yanındakilere güvenme, ben sizle görüşeceğim" şeklinde tehdit ettiği iddialarının tanık ... tarafından da doğrulanması karşısında, şüphelinin üzerine atılı suçları işlediğine ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
CMK"nın 173. maddesi "(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu Madde hükmü uygulanmaz.
(6) (Değişik fıkra: 2/1/2017 - 680 S.K.H.K./11. md) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır." biçimindedir.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli hakimliğin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya dosyada yer alan delillerin itirazla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için yeterli olmadığı durumlarda soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Somut olayda; Müşteki ..."ın 10/03/2019 tarihli kolluk ifadesinde; "..., ... , "Ben adamım, senin a.ına korum" dedi ve traktörün basamağından benim göğsüme tekme attı, ben de traktörün basamağından destek alarak dayanamayıp yüzüne vurdum, sonra çocuklar bizi ayırdılar. Ben de polisi aradım. Polis gelene kadar bize "A.ınıza koyacağım, bunu hesabını soracağım" şeklinde tehdit ve hakaret etmeye devam etti." şeklinde beyanda bulunduğu,
Tanık ..."ın ise 10/03/2019 tarihli kolluk ifadesinde benzer doğrultuda; "... isimli şahıs, ... abiye "Ben adamım lan zaten, a.ına korum" dedi, ... abiye tekme attı. ... abi de ona yumruk attı" şeklinde beyanda bulunduğu,
Yapılan soruşturma neticesinde, "şüphelinin üzerine atılı, tehdit, hakaret ve kasten yaralama iddialarının bütünü itibariyle soyut nitelikte olduğu, bu sebeple müştekinin iddia ve beyanlarını destekler nitelikte ve soyut iddiası dışında kamu davası açılmasını gerektirecek her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı herhangi bir somut delil elde edilemediği" gerekçesiyle, Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 14/05/2019 tarihli ve 2019/742 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği, müşteki ... vekili tarafından anılan karara itiraz edildiği, Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/09/2019 tarihli ve 2019/2990 değişik iş sayılı kesin nitelikteki kararıyla, kovuşturmaya yer olmadığına dair ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli hakimliğin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede, Cumhuriyet savcısı, kendisine yapılan suç duyurusu ya da şikayet başvurusu üzerine, işin gerçeğini derhal araştırmaya başlamalı, maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurarak şüpheli lehine ve aleyhine bütün delilleri toplamalıdır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik ise, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya dosyada yer alan delillerin itirazla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için yeterli olmadığı durumlarda soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
Bu açıklamalar karşısında; müştekinin iddialarını destekler şekilde beyanda bulunan tanık ..."ın beyanı dikkate alınmaksızın kurulan Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığının 14/05/2019 tarihli 2019/742 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair ek kararına yapılan itirazın reddine ilişkin, Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/09/2019 tarihli ve 2019/2990 değişik iş sayılı kararında isabet bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, mercii Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/09/2019 tarihli ve 2019/2990 değişik iş sayılı kesin kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 07/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.