Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1567
Karar No: 2020/10734
Karar Tarihi: 07.10.2020

a ilişkin olarak; - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/1567 Esas 2020/10734 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/1567 E.  ,  2020/10734 K.

    "İçtihat Metni"

    Basit tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2.cümle, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Anamur 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2019 tarihli ve 2018/384 esas, 2019/212 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 10/03/2020 gün ve 94660652-105-33-19944-2019-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/03/2020 gün ve 2020/35199 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    İstem yazısında; "Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 esas, 2009/13 karar sayılı ilâmında ayrıntıları açıklandığı şekilde, 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinde tekerrür hükümlerinin uygulanması için öngörülen sürelerin geçmiş olduğu hâllerde, önceki mahkûmiyet hükümlerinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarının değerlendirilmesi yönünden engel oluşturmayacağının kabulünün adalet ve hakkaniyete uygun olacağı, somut olayda sanığın adlî sicil kaydında yer alan Malatya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/02/2009 tarihli ve 2008/199 esas, 2009/48 sayılı kararının 19/03/2014 tarihinde infaz edildiği, Anamur 3. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılama konusu edilen suçun sanık tarafından 14/05/2018 tarihinde işlendiği, böylece adli sicil kaydında bulunan cezalarının infaz edilmiş olduğu tarihlerden itibaren 5237 sayılı Kanun’un 58/2-b maddesinde öngörülen üç yıllık sürenin dolmasından sonra gerçekleştiği, adlî sicil kaydındaki suçların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine engel teşkil etmeyeceği, mahkeme tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil edecek sübjektif bir unsura da yer verilmediği cihetle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    5560, 5728, 5739, 6008 ve 6545 sayılı Kanunlarla 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde yapılan değişiklikler göz önüne alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılabilmesi için;
    1) Suça ilişkin olarak;
    a- Yargılama sonucu hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezası olması,
    b- Suçun Anayasa"nın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlardan olmaması,
    2) Sanığa ilişkin olarak;
    a- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
    b-Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
    c-Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önüne alınarak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması,
    d-Sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğine dair bir beyanının olmaması,
    e-Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmemiş olması,
    Şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir.
    Tüm bu şartların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek ve onsekiz yaşından büyük olan sanıklar beş yıl, suça sürüklenen çocuklar ise üç yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulacaktır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/02/2010 tarih ve 4/253-28 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır.
    Koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesi, objektif koşulların (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarı, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama, sanığın kabulü, zararın giderilmesi) varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanmalıdır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin objektif koşulların gerçekleşmiş olmasına karşın, bu koşulların oluşmadığından bahisle bu kurumun uygulanmamasına ilişkin hukuka aykırılıkların, hâkimin takdir hakkına taalluk eden bir husus olmaması nedeniyle, bu hususların yasa yararına bozma konusu yapılabileceği yönünde de bir kuşku bulunmamaktadır.
    Somut olayda; Mahkemece sanığın adli sicil kaydında yer alan ilamlar gerekçe gösterilerek CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Sanığın adli sicil kaydında yer alan bu ilamlar incelendiğinde;
    Malatya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/02/2009 tarihli ilamıyla 6136 sayılı Kanun’un 13/1 maddesi uyarınca hükmolunan 1 yıl 3 ay hapis ve 500 TL adli para cezasına ilişkin olduğu, hapis cezasının 19/03/2014 tarihinde, adli para cezasının ise 29/08/2012 tarihinde infaz edildiği,
    5352 sayılı Kanun’un 9/1-a maddesi uyarınca adli sicildeki bilgilerin cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması halinde silineceği, bu nedenle yukarıda yazılı sabıka kayıtlarının silinme koşullarının oluştuğu ve suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan mahkumiyet olarak değerlendirilemeyecekleri anlaşılmıştır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun objektif koşullarının oluşması karşısında, mahkemece subjektif koşul da değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, “Sanığın daha önceden kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunması sebebi ile yasal olanak bulunmadığı” şeklindeki dosya içeriğiyle uyumlu olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Anamur 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2019 tarihli ve 2018/384 esas, 2019/212 sayılı kesinleşen kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4 maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 07/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi