2. Hukuk Dairesi 2016/9433 E. , 2017/11884 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma hükmüne geçen boşanma protokolüne göre davalı kadına ait taşınmazın satılarak elde edilecek satış bedelinin taraflar arasında paylaşılmasının kararlaştırıldığını, taşınmazın rayiç bedeli üzerinden müşteri bulduğu halde davalı kadının taşınmazın satılmasına rıza göstermediğini iddia ederek, dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesi ile protokol gereği kararlaştırılan oranda kendisine ödeme yapılmasını talep etmiş, davalı kadın ise taşınmazın satılmasını kendisinin de istediğini, bu amaçla taşınmazı boşaltarak satılık ilanı verdiğini, taşınmazın satılması için emlakçı da görevlendirdiğini, ancak taşınmaza değerinin çok altında teklifler geldiğini, taşınmazın gerçek değeri ile satılmasını istediği için satışın gerçekleşmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, mahkemece; "tarafların anlaşmalı boşanma hükmünde davalı adına kayıtlı bulunan ... İli, .... İlçesi, .... Mahallesi 225 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Haziran 2014 tarihinden sonra tarafların rızası veya yapılacak kıymet taktiri sonucu çıkacak bedelle satılmasına, taşınmazın satış bedelinin %60"ının kadına, %40"ının ise erkeğe bırakılmasına dair anlaşma yaptıkları ve bu taşınmaza ilişkin mal rejimini de kendi aralarında tasfiye ettikleri, davalının taşınmazın satımına rıza göstermediği ve bu hali ile protokol gereklerini yerine getirmekten kaçındığı, taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin 178.987,00 TL olduğu" gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak 10.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların 18.02.2014 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma hükmüne de geçen boşanma protokolüne göre davalı adına kayıtlı dava konusu taşınmazın Haziran 2014 tarihinden sonra tarafların rızası veya yapılacak kıymet taktiri sonucu çıkacak bedelle satılmasına ve taşınmazın satılması halinde elde edilecek gelirin paylaşılmasına karar verildiği, eldeki davanın ise 15.12.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılan anlaşmada dava konusu taşınmazın 2014 Haziran sonrasında satılacağı kararlaştırılmış olup taşınmazın 2014 yılı Haziran ayından sonra hangi sürede satılacağına ilişkin bir tarih belirtilmediği gibi taşınmazın bedeline ilişkin bir düzenlemede mevcut değildir. Bu sebeple davalı kadının protokolün gereklerini yerine getirmediğinden söz edebilmek için protokolde belirlenen tarihten itibaren makul bir sürenin geçmesi gereklidir. Hayatın olağan akşına göre protokolde belirlenen 2014 yılı Haziran ayı sonrası ile davanın açıldığı tarih arasında geçen süre dikkate alındığında dava konusu iki katlı binanın satışı konusunda makul sürenin geçtiğinden söz edilemez.
Davalı kadının taşınmazın satışına rıza göstermediği hususuda toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. Davacı tanıklarının beyanlarından da dava konusu taşınmazın 190.000,00 TL edeceği, taşınmaza tek bir kişinin müşteri olduğu bu kişinin de 150.000,00 TL teklif ettiği anlaşılmaktadır. Davalı kadının, taşınmazın değerinden oldukça düşük bir bedelle satılmasını istememesi, satışa rıza göstermeyerek protokol hükümlerini ihlal etmesi olarak kabul edilemez. Bu itibarla davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.10.2017 (Pzt.)