Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/1691 Esas 2012/19034 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1691
Karar No: 2012/19034

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/1691 Esas 2012/19034 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/1691 E.  ,  2012/19034 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 17/11/2011
    NUMARASI : 2011/1037-2011/1105

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Şikayet ile, icra dairesinin bir işleminin kanuna aykırı olduğu veya hadiseye uygun bulunmadığı ileri sürülür. Şu halde, şikayet icra dairesinin bir işlemine karşıdır. Şikayet, icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı  başvurulan kendine özgü bir kanun yolu olup, bir dava değildir. Bu nedenle, şikayette davacı ve davalı terimlerinin yeri yoktur. Şikayette iki taraf vardır;  şikayet eden ve şikayet olunan (veya karşı taraf) Şikayet hakkı ise şikayet konusu işlemin iptal ettirilmesinde hukuken korunmaya değer bir  menfaati (yararı) olan, alacaklı, borçlu veya üçüncü kişilere aittir.
    Borçlu, hakkında İzmir 7. İş Mahkemesi’nin 21.07.2011 tarih ve 2009/880 E. 2011/489 K. sayılı ilamına dayalı olarak yapılan ilamlı icra takibinde; ilamda alacaklı yararına hükmedilen tazminatın brüt olarak belirlenmiş olması nedeni ile vergi kesintilerinden sonra bulunacak net tutarlar üzerinden takibe geçilmesi ve net alacak tutarına faiz işletilmesi gerektiği halde  buna aykırı olarak brüt alacak üzerinden talepte bulunulduğu ve faiz istendiğini  ileri sürerek  şikayette bulunmuştur. 
     Somut olayda şikayetçi, icra mahkemesine yaptığı  başvurusunda icra dosyasının esas numarasını bildirdiğine göre, mahkemece, icra dosyasının taraflarını ve ilgilileri belirleyebilme, duruşma açılmasına gerek görülmesi halinde ise duruşmaya davet ederek beyanlarını alabilme imkanı vardır. Şikayet dilekçesinde hasım gösterilmemesi veya yanlış gösterilmesi sonuca etkili olmayıp, bu husus şikayetin husumet yönünden reddini gerektirmez.
    O  halde mahkemece; usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlandıktan sonra borçlunun şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde husumet nedeni ile  ret kararı verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.