10. Hukuk Dairesi 2018/1276 E. , 2019/9363 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Kocaeli 1. İş Mahkemes i
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılardan ... Turkey Ambalaj San. ve Tic.A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ... Turkey Ambalaj San. ve Tic.A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum, 21.06.2005 tarihli iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelir ile yapılan cenaze yardımı nedeniyle oluşan kurum zararının rücuan tahsilini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Davalı şirketlerin, ilk peşin sermaye değerli gelirlerin ve cenaze giderinin %85"i oranında müşterek ve müteselsil sorumluluklarının bulunduğu kanaatiyle;
“Davanın KABULÜ ile, 65.407,33 TL psd gelirinin onay, 170,42 TL cenaze giderinin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“Kocaeli 1. İş Mahkemesinin 21/03/2017 tarihli, 2014/222 Esas-2017/69 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı ... Turkey Ambalaj San. ve Tic.A.Ş. vekili istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı ... Turkey Ambalaj San. ve Tic.A.Ş. vekili; vefat eden işçinin çalışanları olmayıp diğer şirket çalışanı olduğu, arada asıl-alt işverenlik ilişkisinin bulunmadığı, işçiye emir ve talimat yetkileri bulunmayıp işveren olmadıklarından davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiği, kusur raporunun, işveren oldukları kabulüyle hazırlanarak kendilerine kusur atfedildiği, hesap raporu alınmadığı gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
1-Dava; 21.06.2005 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirler ile cenaze yardımının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.
506 sayılı Kanunun 87. maddesi hükmünde tanımlandığı üzere taşeron; bir işte ya da bir işin bölüm veya eklentilerinde asıl işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
5510 sayılı Kanunun 12. maddesinin 6. fıkrasında; “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir. Sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü yer almaktadır.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenlerde asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, öncelikle davalı şirketler arasındaki hukuki ilişki, bir başka ifade ile, asıl işveren-taşeron ilişkisi olup olmadığı belirlenmeli; aksi halde davalı ... Turkey Ambalaj San. ve Tic.A.Ş."nin 3. kişi olarak kusurlu olup olmadığı irdelenmelidir.
2- Rücu davaları kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
Sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporları ile ulaşılan sonuçlar, rücu davasında Kurumun taraf olmaması nedeniyle bağlayıcı nitelikte bulunmamakta ise de işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde güçlü delil olarak kabul edilmektedir.
Dosya ekinde bulunan ceza davasında alınan kusur raporunda; kazaya neden olan ... Turkey Ambalaj San. ve Tic.A.Ş. çalışanı forklift operatörü ...’e 4/8 ve ... Turkey Ambalaj San. ve Tic.A.Ş. yetkilisi ...’a 4/8 olmak üzere tüm kusur şirket yetkilisi ve çalışanına verilmiştir. Hak sahiplerinin açtığı tazminat davasında alınan kusur raporunda ise; davalı ... Turkey Ambalaj San. ve Tic.A.Ş.’ne %60, kazaya sebep olan ... Turkey Ambalaj San. ve Tic.A.Ş. işçisi forklift operatörü ...’e %10, diğer davalı işveren ... Dış Tic. Pet. Ür. Kim. San. Tic.A.Ş.’ne %15, vefat eden işçiye de %15 oranında kusur verilmiştir.
Ancak eldeki davada alınan kusur raporunda; ... Turkey Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.’ne %30 (bu orana şirket yetkilisi ...’ın %5 kusuru dahil), ...’e %45, ... Dış Tic. Pet. Ür. Kim. San. Tic. A.Ş.’ne %10, vefat eden işçiye de %15 oranında kusur verilerek, işçinin müterafik kusuru dışındaki %85 kusurdan, davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutularak, davalıların asıl – alt işverenlik veya 3.kişi olup olmadıkları irdelenmeksizin hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan sebeplerle mahkemece; davalılar arasındaki asıl-alt işverenlik ilişkisi irdelenmeli, ayrıca tazminat ve eza davalarında alınan çelişkili kusur raporları da gözetilerek kusur oranlarındaki çelişki giderilmeli, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bölge Adliye Mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ... Turkey Ambalaj San. ve Tic.A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Turkey Ambalaj San. ve Tic.A.Ş."ye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.