Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/2977 Esas 2019/6337 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2977
Karar No: 2019/6337
Karar Tarihi: 27.05.2019

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/2977 Esas 2019/6337 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2019/2977 E.  ,  2019/6337 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 53/1,
    52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili ile sanıklar müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dairemizin 11/10/2017 tarihli bozma ilamı üzerine dosyanın uzlaşma bürosuna gönderildiği ancak usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadıkları belirlenerek yapılan incelemede;
    Katılan ...’ün eşi olan ve Narlıdere’de bulunan 8184 ada 6 parsel sayılı taşınmaz sahibi olan ...’ün 21/08/2008 tarihinde vefat ettiği, vefat etmeden önce sanık ...’ün yönlendirmesi sonucu müteahhitlik yapan sanık ... ile tanıştığı ve sahibi olduğu taşınmaz hakkında sanık ... ile 17/05/2001 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzladıkları, ...’ün sanıklara güvenerek, taşınmazın satışı konusunda yetki içeren vekaletname ile sanık ...’ü yetkilendirdiği ve inşaat tamamlandığında bir daire almayı beklediği ancak ... vefat ettikten sonra 2009 yılının Nisan ayında miraşçıları olan katılanların, taşınmazın 13/08/2002 tarihinde sanık ... tarafından ...’a satıldığını öğrendikleri, bu suretle sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    Sanık ... ve ... arasında noterde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, ayrıca ...’ün noter aracılığıyla gayrimenkul satışı konusunda düzenleme şeklindeki bir vekaletname ile sanık ... ’e yetki verdiği, sanıkların bu yetki ile işlem yaptıkları ancak ekonomik sorunlar nedeniyle vaadin yerine getirilmediği, sanık ...’ın daire borcu olduğunu kabul ettiği, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşmeye dayalı hukuki uyuşmazlık niteliğinde olduğu ve sanıkların üzerlerine atılı suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanıklar hakkında beraat hükümleri kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanıklar müdafinin, 12/12/2018 tarihli duruşmada sanıklar hakkında lehe hükümlerin uygulanmasını talep etmesine rağmen, sanıkların lehine olan 5237 sayılı TCK"nın 50, 51 ve 62. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 27/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.