23. Hukuk Dairesi 2015/1047 E. , 2016/1777 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ....Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili kooperatifçe ortağı olan davalı hakkında ödenmeyen aidat, şerefiye ve gecikme faizi toplamı olarak ... TL"nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ...TL asıl alacak ve ... TL gecikme faizi olmak üzere toplam ... TL üzerinden itirazın iptaline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin... tarih ve... E.,... K. sayılı ilamıyla, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle, davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde..ada.. parsel sayılı arsadaki müvekkiline ait 1/3 hissenin ... tarihinde satışından elde edilen ve davalı kooperatifçe teminat olarak tutulan .. TL"nin dikkate alınmadığını ileri sürmesine rağmen, bilirkişi tarafından ek raporda bu itirazı cevaplandırılmadığı gibi, mahkemece de bu itiraz üzerinde durulmamasının doğru olmadığı, bu itirazın yerinde olmadığı sonucuna varılması halinde, faiz hesabı yapılırken yargılama aşamasında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun faize ilişkin 88 ve 120. maddelerinin dikkate alınmamasının doğru olmadığı, bu hususlarda ek rapor alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği belirtilerek davalı yararına, dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile reddinin doğru olmadığı belirtilerek davacı yararına bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davalının 542 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili üyeliğinin devam etmesi nedeniyle söz konusu taşınmazın icra kanalı ile satıldığı yönündeki savunmasına itibar edilmediği, takip tarihi itibariyle davacının ,,,TL aidat alacağı, ,,,TL aidat alacağının işlemiş faizi,,,,TL şerefiye alacağı ile, ,,, TL şerefiye alacağının işlemiş faiz alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile bu miktarlar üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına ve asıl alacak üzerinden %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları
incelenemeyeceğine ve özellikle Mahkeme"nin ... tarihli kararından önce davalının 1/3 hissesine sahip olduğu 569/42 numaralı taşınmazın... tarihinde satıldığı ve satış bedelinden davalının payına düşen ..TL"nin davacı kooperatifin ortaklar inşaat katılım payı hesabına kaydedildiği anlaşılmış ise de bu hususun önceki temyiz itirazlarında ileri sürülmemiş olması sebebiyle bu aşamada dinlenilmesinin mümkün bulunmamasına ve ileri sürülen temyiz nedenlerine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,... tarihinde oybirliğiyle karar verildi.