Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12651
Karar No: 2017/9929
Karar Tarihi: 30.11.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/12651 Esas 2017/9929 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/12651 E.  ,  2017/9929 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi





    Davacı, 31/12/1997 tarihinden itibaren ... sigortalısı olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava, davacının 31/12/1997 tarihinden itibaren ... sigortalısı olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının zorunlu ... sigortalılığının 31/12/2005 tarihi itibarı ile sona erdirilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01/03/1987-28/02/2005 tarihleri arasında vergi mükellefiyetinin bulunduğu, 18/04/1995 tarihinde ... Ortağı olduğu, şirketin vergi kaydının 31/12/2005 tarihi itibariyle son bulduğu ancak şirketin ticaret sicil kaydının 27/04/2015 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile sonlandırıldığı, 01/03/1987 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalılık tescilinin yapıldığı ve 12/02/2015 tarihine kadar 5510 sayılı Yasanın 4/1-(a) bendi kapsamındaki çalışmaları başlayıncaya kadar devam ettiği anlaşılmaktadır.
    Şirket ortaklarının sigortalılığı tamamen resmi kayıtlara dayandığından bu sigortalılığın iptali ancak Yasadaki sona erme hallerinin gerçekleştiğinin kanıtlanması durumunda olanaklıdır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın değişik 24. maddesine göre, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılanlar iki gruba ayrılmıştır. Birinci grup sigortalılar, 24. maddenin (a) bendinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen sigortalılar, ikinci grup sigortalılar ise (b), (c), (d), (e), (f), (g) bentlerinde sınırlı olarak belirtilen şirket ortağı olan sigortalılardır. Hiç kuşkusuz bir kimsenin sigortalı sayılması için ön koşul yukarıdaki bentlerin öngördüğü koşullara sahip olma ile mümkündür. Sigortalı olma ön koşullarının (a) bendi ile diğer bentler arasında belirgin farklılıklar gösterdiği madde içeriğinden anlaşılmaktadır.
    Şöyle ki, 24. maddenin (a) bendi dışında kalan (b), (c), (d), (e), (f), (g) bentlerinde belirtilen sigortalılardan sayılmak için ön koşul (b), (c), (d), (e), (f), (g) bentlerinde sayılan şirketler ortağı olmak yeterlidir. Başka bir anlatımla, şirket ortaklarının zorunlu Bağ-Kur üyesi olması için 24. maddenin (a) bendinin öngördüğü koşullara sahip olmaları zorunlu değildir.
    .../...


    5510 sayılı Yasanın 5754 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde de sigortalı sayılanlar ile ilgili benzer bir hüküm bulunmaktadır. Söz konusu Yasanın 4/1-b maddesi, eski ... sigortalılığının devamı niteliğindeki sigortalılıktır. Maddeye göre; ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle basit veya gerçek usulde vergi mükellefi olanlar, gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olanlar ve Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin tüm ortakları sigortalı olarak kabul edilir.
    Söz konusu hükümler doğrultusunda, şirket ortakları yönünden ...kapsamında sigortalı sayılabilmek için limited şirket ortağı olmak yeterli olup şirketin faaliyetinin olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.(HGK. 06/12/2017 gün 2015/21-1233 E. sayılı kararı aynı yöndedir.)
    1479 sayılı Yasanın sigortalılığın bitimini düzenleyen 25/1-c maddesinde şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten, 25/1-e bendinde ise; iflasına karar verilmiş olan tasfiye halindeki şirket ortaklarının, mahkemece tasfiyesine karar verildiği tarihten bir gün önce sigortalılığın sona ereceği düzenlenmiştir.
    Ayrıca, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 9. maddesinde de; sigortalılığın sona erme halleri düzenlenmiş olup anılan maddenin 3. fıkrasında; limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten itibaren sona ereceği düzenlenmiştir.
    Bununla birlikte, 04/04/2015 tarih ve 6645 sayılı Kanunun 56. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna geçici 63. madde eklenmiş olup “Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları hâlinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur.” hükmü getirilmiştir.
    Somut olayda, ..."nin ortağı olan davacı şirket ortaklığı devam ettiği sürece 1479 sayılı Yasa kapsamında ... sayılı Yasanın 4/1-b) sigortalısı olarak kabul edilmelidir. Şirketin vergi kaydının son bulması ile ortağı olan davacının sigortalılığı sona ermez.Ancak, 5510 sayılı Yasanın geçici 63. maddesi kapsamında davacının prim borcunun bulunup bulunmadığının ve ... sigortalılığının bu kapsamda durdurulması imkanının olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/11/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
    ...

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi