Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/8354 Esas 2017/1656 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına dair

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
5237 sayılı TCK"nin 87/3 maddesi, 19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı yasanın 4. maddesi ile yapılan değişikliğe kadar müstakil fıkra olup, kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisi de dikkate alınarak değişiklikten önce ve sonraki kanun hükümleri kararın gerekçe bölümünde eyleme uygulanıp elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi gerekirken, denetime olanak vermeyecek şekilde değişiklikten sonraki yasa maddeleri ile yazılı biçimde hüküm kurulmamış ise de, 5237 sayılı TCK"nin 87/3 maddesi, 19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı yasanın 4. maddesi ile kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına neden olması halinde kırığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacağının belirtilmesi, olayımızda mağdurun kemik kırığının 2. derecede olması karşısında, 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası seçeneklerine göre cezada orantılılık ilkesi dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nin 87/3 maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezasının verilmesi gerektiği, TCKnin 62. maddeside uygulandığında sanığa 1 yıl 8 hapis cezası verilebileceği, sanığın 5237 sayılı TCK"nin 87/3 maddesi, 19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı yasanın 4. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince sonuç olarak 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı gözönüne alındığında uygulanan yasa nın sanığın lehine olduğu,
5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi gereğince açıklanmasıyla ilgili olarak sanığın daha önce bildirdiği adresinden ayrılmasına rağmen yeni adresini mahkemeye bildirmemiş olmasına karşılık, dosyadaki tebligat ve yazışmalardan oturduğu anlaşılan mernis adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu ve müdafisinin duruşmadan haberdar edildiği, duruşmaya da katıldığı dikkate alınarak denetim süresi içinde yeniden suç işlemesiyle ilgili olarak beyanının alın
mamış olmasının bozmayı gerektirmediğinden tebliğnamedeki (1) ve (2) nolu bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 21/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.