Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/23901 Esas 2017/3335 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/23901
Karar No: 2017/3335
Karar Tarihi: 07.03.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/23901 Esas 2017/3335 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/23901 E.  ,  2017/3335 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu şirket vekili, icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebilgatının usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emrinden 08.06.2016 tarihinde haberdar olduklarını beyanla usulsüz tebligatın iptalini talep ettiği, mahkemece, T.K"nun 35/4. maddesine göre; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile tüzel kişiler bakımından resmi adresleri esas alınır ve bu madde hükmü uygulanır" hükmü gereğince ticari ikamet adresine tebligat yapıldığından tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca; daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur.
    Somut olayda, borçlu şirketin “... Bölgesi ... Sok. No: .../...” adresine çıkarılan örnek 7 ödeme emri tebligatının, muhatap şirket tanınmıyor şerhi ile iade edildiği, borçlu şirketin adresinin ticaret sicil memurluğundan sorulduğu, ticaret sicilinde kayıtlı adresinin; "... Bölgesi ... Sokak No: ... ..." adresi olduğunun bildirildiği, iade edilen tebligatın No:9 olarak çıkartıldığı, bu durumda ticaret sicil adresine çıkartılan ve iade gelen bir tebligat mazbatasının dosya içerisinde mevcut olmadığı, ödeme emrinin, borçlu şirketin belirtilen ticaret sicil adresine 25.05.2016 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. TK"nun 35. maddesine göre borçlu şirketin ticaret sicili adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması, borçlu şirketin adresten taşınması veya adresin kapalı olması nedeni ile tebligatın yapılamamış olması gerekir. Somut olayda ise, bila tebliğ edilen tebligat adresi, ticaret sicil adresinden farklı olduğundan TK"nun 35/4. maddesine göre çıkarılan tebligat usulsüzdür.
    7201 sayılı Kanun"un 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin aksi ise, ancak resmi veya borçlu tarafından ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir.
    O halde mahkemece; borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, istemin reddine yönelik hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.