19. Hukuk Dairesi 2017/4426 E. , 2019/1413 K.
"İçtihat Metni"19. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davalının davacılar aleyhine bonoya dayalı takip yaptığını, takip dayanağı bononun davacı şirketin imzaladığı genel kredi sözleşmesinde kefil olan diğer davacılar tarafından teminat amaçlı olarak davalıya verildiğini, davalının kredi hesabıyla ilgili işlem veya takip yapmaksızın bonoyu takibe konu ettiğini, bono nedeniyle davacıların borçlu olmadıklarını ileri sürerek, davacıların bono nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitini ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip konusu bononun davacılar tarafından kredi sözleşmesi borcunun ödenmesinin sağlanması için verildiğini, kredi borcunun süresinde ödenmemesi nedeniyle kredi hesabının kat edildiğini, davacı olan borçlu ve kefillere ihtarname gönderildiğini, davalının kredi sözleşmesinden kaynaklı alacaklı olduğunu savunarak, davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacılardan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, takip dayanağı bononun teminat olduğunu belirten üzerinde veya ayrıca yazılı olarak herhangi bir kayıt veya belge bulunmadığı, taraflar arasındaki kredi sözleşmesine dayalı olarak verildiği, kredi borcunun muaccel olması halinde dahi takibe konu edilemeyeceğine ilişkin bir anlaşma da bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacıların 3.017,24 TL borçlu olmadıkları, takip tarihi ile dava tarihi arasında davalı tarafından toplam 42.250 TL tahsil edildiği, ancak bu tahsilatların takipten sonra yapılması nedeniyle tahsilat tarihleri itibarıyla icra dairesince yapılacak dosya hesabı alacağına göre mahsubu gerektiği, takip hakkında verilen tedbir kararının uygulanmaması nedeniyle davacılar aleyhine tazminat şartları oluşmadığı, davalının takip başlatırken kötü niyetli olduğunun isatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacıların 3.017,24 TL borçlu olmadıklarının tespitine, 42.250 TL yapılan tahsilatın icra müdürlüğünce mahsubuna ve tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, menfi tespit davası olup menfi tespit davalarında haklılık durumu dava tarihi dikkate alınarak tespiti gerekir. Davacılar tarafından icra takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce ödemeler yapıldığı belirtilmiş olup mahkemece de ödeme yapılmış olduğu kabul edilmiş olmasına rağmen dava tarihi itibariyle alacak borç durumunun bilirkişi aracılığı ile tespiti yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, takipten sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce dikkate alınması şeklindeki görüşü doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 06/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.