11. Hukuk Dairesi 2015/15299 E. , 2017/1766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/07/2015 tarih ve 2014/531-2015/615 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 21.03.2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılardan ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların murisinin %15 oranında ortağı olduğu ... Tic. Kollektif Şirketi"ne ait taşınmazların davacıların imzası olmadan şirketin diğer hissedarları tarafından davalıya satıldığını, kollektif şirket taşınmazlarının satışının tüm ortakların oy birliğiyle alacakları karar şartına bağlı olduğunu, bu suretle tescilin yolsuz ve kanunen yok hükmünde bulunduğunu ileri sürerek, davalıya yapılan 26/08/2011 tarihli satış işlemlerinin iptalini, davalı adına tescil edilen dava konusu taşınmazların tapularının iptalini ve şirket adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, şirketin sicil dosyasında bulunan tadil metninde lüzum görülen taşınmazların satılabileceğinin belirlendiğini, yasal varis olup davacıların yasal temsilcisi ..."nun mirası kendi adına reddedip, taşınmazlar satılıp şirket borçları ödendikten sonra bu davayı açarak hak talep etmesinin TMK"nın 2. maddesine aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davaya konu taşınmazların satışı muamelesinde davacıların ortağı olduğu kollektif şirketin tüm ortaklarının ve bu kapsamda davacıların satış muamelesine katılımı sağlanmış olmadığından yapılan satış işleminin yolsuz tescil olduğu, 4721 sayılı TMK"nın 1025. maddesi uyarınca davacıların bu yolsuz tescilin düzeltilmesini talep edebilecekleri, davacılara velayeten dava açmış olan ..."nun kendisinin de yasal mirasçı olup, kendi adına mirası reddetmesine rağmen velayeti altında bulunan davacılar adına açmış olduğu davada ana baba olan velinin çocuğun menfaatlerini gözeterek işlem yapması gerektiğinden kendi adına yapmış olduğu feragati velayeti altında bulundurduğu çocukları adına da mutlak manada yapması gerektiği veya yapmış sayılması gerektiği gibi bir hukuki yükümlülüğün söz konusu edilemeyeceği, bu nedenle davacılar adına velilerinin açtığı davada davacıların kötü niyetinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle; davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların davalıya yapılan 26/08/2011 tarihli satış işlemlerinin iptali ile taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ve ... Ticaret Kollektif Şirketi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, davacıların murisinin ortağı olduğu ... San. ve Tic. Kollektif Şirketi"ne ait taşınmazların satış işlemlerinin iptali ile davalı adına tescil edilen dava konusu taşınmazların tapularının iptali ve şirket adına tescili istemlerine ilişkin olup, davacıların adı geçen şirket ortaklarından ...’ın mirasçısı olmaları sebebiyle şirket ortağı oldukları, dava konusu taşınmazların satışının tüm ortakların oy birliğiyle alacakları karar ile geçerli olacağı, ancak taşınmaz satışlarının davacıların imzası olmaksızın gerçekleştiği ileri sürülmüştür.
Muris ...’a ait veraset ilamında ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 29/06/2011 tarihli 2011/708 Esas-2011/907 Karar sayılı ilamı ile muris ..."ın mirasçıları eşi ..., çocukları ... ve ... tarafından yasal süresi içinde mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verildiğinin, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 05/09/2012 tarihli 2012/493 Esas-2012/1171 Karar sayılı ilamı ile muris ..."ın yasal mirasçılarından olan ... tarafından yasal süresi içerisinde mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespitine karar verildiğinin belirlendiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 611. maddesinde “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer.” hükmü düzenlenmiş olup, aynı Kanun"un 612. maddesinde ise “En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacılar muris ...’ın kızı mirası reddeden ...’nun çocukları olup mirasın reddi dosyalarının ve nüfus kayıtlarının getirtilerek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 612. maddesinin değerlendirilmesi, davacıların aktif husumeti hakkında inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda davacıların aktif taraf sıfatının (husumet) varlığına ilişkin olan ve mahkemece re’sen göz önünde bulundurulması gereken bu husus hakkında inceleme yapılmaksızın ve bir gerekçe de belirtilmeksizin, yazılı şekilde uyuşmazlığın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan ve diğer davalı şirketten alınarak davalı ..."e verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.